8. Hukuk Dairesi 2014/9177 E. , 2015/22812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı 3. kişi vekili, 05.12.2013 tarihinde müvekkili şirkete ait iş yerinde haciz yapıldığını haczedilen malların müvekkili şirkete ait olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına % 20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davada ... İcra Hukuk Mahkemeleri"nin yetkili olduğunu, 3. kişinin istihkak iddiasına ilişkin prosedürün henüz tamamlanmadığını, istihkak iddiasının esas İcra Müdürlüğü tarafından henüz değerlendirilmediğini, yasal prosedür tamamlanmadan dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığını savunarak davanın öncelikle yetkisizlik sebebiyle reddine ve %20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davanın 3. kişi tarafından açılan istihkak davası olduğu, davada asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesiyle davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, davalının da süresinde yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle HMK"nun 5. ve 6 maddeleri ile İİK"nun 4. ve 50. maddeleri gereğince mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin ... İcra Mahkemesi olduğuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... İcra Mahkemesi"ne gönderilmesine, HMK"nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderleri konusunda yetkili mahkemece karar verilmesine, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili lehine taktir edilen 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK"nun 96 vd maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasıdır.
1- Davacı 3. kişinin temyiz itirazları bakımından;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2- Davalı alacaklının temyiz itirazları bakımından ise;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 4949 sayılı Yasanın 101. maddesiyle değişik 363. maddesi hükmüne göre; Yasa"nın yürürlüğe girdiği 30.7.2003 tarihinden sonra icra mahkemelerince verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 2.000.000.000.- TL’sını geçmesi gerekir.
İİK"na 4949 sayılı Yasa"nın 102. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca parasal sınır, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi uyarınca ... Bakanlığı"nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerlendirme oranında artırılması suretiyle uygulanır.
Buna göre hesaplama yapıldığında 2014 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyiz konusu 5.440,00.-TL’sının üzerinde bulunmalıdır.
İİK’nun 363. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer alan özel düzenlemeye göre icra mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır.
Somut olayda davalı vekilinin temyiz itirazına konu vekalet ücretinin miktarı 5.440,00.-TL’sının altındadır.
Bu durumda temyize konu hakkın değeri kesin nitelik taşıdığından davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İİK’nun 363, 365/3, Ek 1. maddeleri uyarınca davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,50 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 25,20 TL peşin harcında istek halinde davalıya iadesine (1.) bentte oybirliğiyle (2.) bentte de oyçokluğuyla 17.12.2015 tarihinde karar verildi.
Dava, İİK"nun 99. maddesi gereğince üçüncü kişi tarafından açılan istihkak talebine ilişkin olup, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş ve davacı yararına Avukatlı Asgari Ücret Tarifesi gereğince 500,00 TL vekalet ücreti takdir edilmiştir. Hüküm davalı tarafından vekalet ücreti, davacı tarafından ise yetkisizlik kararı yönünden temyiz edilmiştir.
Sayın çoğunluk davacı tarafın temyiz itirazlarını incelemiş, davalının temyiz itirazlarını ise takdir edilen ve temyiz konusu edilen vekalet ücretinin İcra İflas Kanununun 4949 sayılı Yasanın 101. maddesiyle değişik 363/1. maddesi hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemelerden verilen nihai kararlar kural olarak temyiz edilebilirler (HMK. md. 427/I c.1). Ancak nihai kararların temyiz edilebileceği mutlak değildir. İstisna olarak bazı nihai kararların temyiz edilemeyeceği kabul edilmiştir. Hangi kararların temyiz edilemeyeceğinin kanunla düzenlenmiş olması gerekir. Genel olarak değeri parayla ölçülebilen davalarda dava konusunun belli bir miktarı geçmemesi halinde verilen kararların kesin olduğu bir başka deyimle temyiz edilemeyecekleri Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun"un 427/2. ve İcra İflas Kanun"un 363/1. maddesinde düzenlenmiştir. Bunun yanında bir kısım özel kanunlarda da temyiz edilemeyecek kararlarla ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Bir kararın temyiz kabiliyetini haiz bulunup bulunmadığını belirlerken davanın türü yanında temel ölçü olarak davanın miktar veya değeri esas alınır. Bu miktar belirlenirken hüküm altına alınan yargılama giderleri, vekalet ücreti ve harç gibi esas davanın konusunu oluşturmayan bölümler dikkate alınmaz. Asıl davaya ilişkin karar temyiz kabiliyetine haiz olduğuna göre, bu kararla ilgili vekalet ücreti ve yargılama giderlerininde temyiz kabiliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 06.12.1985 tarih ve 1/673-989 sayılı kararı)
Temyize konu kararın verildiği tarih itibariyle kesinlik sınırı hukuk mahkemelerinde 1.830,00 TL., icra mahkemelerinde ise 5.440,00 TL dır. Temyize konu karar icra mahkemesi tarafından verilmiş ve davanın konusu miktar olarak kesinlik sınırları dışında olup temyiz edilebilecek kararlardandır. Sayın çoğunluk tarafından da bu husus kabul edilerek davacı vekilinin davanın esasına (yetkisizliğe) yönelik temyiz itirazları incelenmiştir. Durum böyleyken davalı taraf aleyhine verilen ve temyize konu edilen vekalet ücretinin miktar itibariyle kesinlik sınırı içerisinde kaldığı gerekçesiyle hükmün bu yönden tek başına temyiz edilemeyeceğine ilişkin değerlendirme isabetli olmamıştır.
“Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder" (HMK.md.331/2). Mahkemece yetkisizlik kararı verildiğine göre davalı ya da davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmez. Hal böyleyken davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan sebeplerle davalının temyiz itirazlarının da incelenmesi ve vekalet ücreti yönünden hükmün bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 17.12.2015