17. Hukuk Dairesi 2016/13532 E. , 2018/11003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 17.09.2012 tarihinde davalı ... adına kayıtlı, davalı sürücü ... idaresindeki ..."siz aracın davacının yolcu olarak bulunduğu sürücü... idaresindeki motosiklete asli kusurlu olarak çarptığını meydana gelen trafik kazasında davacının sakat kalacak şekilde yaralandığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu belirterek için 200,00-TL, maddi, 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden (manevi tazminatın ... şirketi dışındaki davalılardan ve temerrüt tarihinden) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir. 18.09.2014 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat 98.824,61-TL’ye ıslah istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; maddi tazminat davasının kabulü ile 98.824,61 TL’nin kaza tarihi olan 17.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek (davalı ... yönünden faizin ödeme tarihi olan 21.02.2013 tarihinden itibaren) yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000,00 TL’nin 17.09.2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...’den müştereken ve müteselsilen
alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hükmün, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 25/11/2015 gün ve 2015/1523 Esas 2015/12716 karar sayılı ilamı ile "gerçek zararın belirlenmesi için 6098 sayılı TBK’nin 52. maddesi uyarınca davacının 0,61 promil alkollü sürücü belgesi olmayan...’un idaresindeki motosiklete binmesi ve kask takmaması hususunda tazminattan indirim yapılması gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, bozma ilamının gerekleri yerine getirilerek davalı ... Hesabına karşı açılan davanın kısmen kabulü ile 64.297,07 TL tazminatın 21/02/2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (diğer davalılar aleyhine hükmedilen 98.824,61 TL tazminatın tahsilinde tekerrüre esas olmamak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, (yeni asgari ücret üzerinden talep edebileceği tazminat hakkına yönelik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı) fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davalılar hakkında verilen karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına bozma ilamıyla kesinleşen hususlara yönelik temyize gelinemiyeceğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı tarafından yapılan ödemeyi tazminat hesabı yapılmadan önce alan davacı, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacıya yapılan ödemenin, ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 14.09.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda davacının rapor tarihindeki verilere göre hesaplanan zararı 143.700,32 TL üzerinden %20 müterafik kusur indirimi sonrası bakiye zararı 114.960,74 TL olarak belirlenmiş, bu miktardan ise 21.02.2013 tarihinde yapılan ödemenin karar tarihi (12.05.2016) itibariyle güncellenmiş değeri 50.663,67 TL"nin mahsubu sonrası hesaplanan 64.297,07 TL"ye hükmedilmiştir.
Zarar ve tazminattan indirim sırası öncelik temyize konu edilmediğine göre müterafik kusur indirimi sonrası hesaplanan tazminattan davadan önce yapılan ödemenin rapor tarihindeki güncellenmiş değerinin (44.876,32 TL) mahsubu gerekirken, karar tarihi itibariyle güncellenen değerinin (50.663,67 TL) mahsubu usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.