17. Hukuk Dairesi 2015/17165 E. , 2018/11010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 20.11.2018 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili; 30/04/2014 tarihinde davacı ..."in eşi, diğer davacıların babası sürücü ..."in sevk ve idaresindeki, davalı ... şirketi nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk ... Poliçesi ile sigortalı aracın karışmış olduğu çift taraflı trafik kazası sonucu davacıların murisi sürücü ..."in vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000,00"er TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 18.06.2015 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat yönünden dava değerini 245.692,27 TL artırılarak 248.692,27 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davacıların murisinin meydana gelen kazada tam kusurlu olduğundan davacıların kendi murisinin kusuruna dayanarak tazminat talep edemeyeceğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacıların davasının ıslah dilekçesi ile birlikte kabulü ile ... için 207.314,52 TL, ... için 14.890,52 TL ve...için 26.487,23 TL olmak üzere 248.692,27 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
bulunmamasına; özellikle, bilirkişi raporunda belirtilen hesaplamanın (2. Ve 3. bent hariç) benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenlerin yakınlarının, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun"un 21. maddesinin 1. fıkrasında; "iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır" düzenlemesine; aynı maddenin 4. fıkrasında ise "iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davacıların desteği olan ..."in sürücüsü olduğu araçla kargo dağıtımı yaptığı esnada davaya konu kazanın gerçekleştiği ve davacılar desteğinin öldüğü anlaşılmaktadır.
Davaya konu kaza nedeniyle ... Başkanlığı tarafından davacılara ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması için yazılan yazılara, dava dışı ... Başkanlığı tarafından çeşitli tarihlerde verilen cevapda, olayın ... müfettiş tahkikat raporlarında iş kazası olarak kabul edildiğinin ve davacılara yapılan ödemelerin ilk peşin sermaye değerlerinin bildirildiği görülmektedir.
Mahkemenin ise, hükme esas aldığı seçenekli bilirkişi raporuna göre, desteğin ölümü nedeniyle ... Başkanlığı tarafından davacılara yapılan ... ödemesi düşülmeden belirlenen miktarı hüküm altına aldığı görülmekte olup davalı yanca, ... 21.İş Mahkemesinin 2015/725 sayılı dosyası ile ... tarafından 167.825,55 TL"nin tahsili amacıyla işveren şirket (araç maliki) ve sürücüye karşı rücu davası açıldığı ve ..."nın davacılara ödediği bedellerin tazminattan düşülmesi gerektiği bildirilmiştir.
İfade olunan tüm bu hususlar karşısında; davacılar lehine ve davalı aleyhine sebepsiz zenginleşmenin önüne geçilebilmesi bakımından, dava dışı ... Başkanlığı tarafından, davacıların desteklerinin ölümü nedeniyle davacılara ödenen bedellerin rücuen tahsili için ... 21. İş Mahkemesinin 2015/725 sayılı dava dosyasının istenerek sonuçlanmasının beklenmesi; bu davadaki hükümler ile 5510 sayılı Kanundaki düzenlemeler de dikkate alınarak ..."nın davacılara ödediği bedellerin davacılar için hesaplanacak tazminattan düşülüp düşülmeyeceği ve düşülecekse miktarının ne olacağı konusunda, gerekirse ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Pasif döneme ilişkin hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapıldığı anlaşılıyorsa da AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılıp yapılmadığı rapor içeriğinden denetlenememektedir.
Bu nedenle gerekirse bu hususta ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davavalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.