
Esas No: 2014/6541
Karar No: 2014/12901
Karar Tarihi: 02.10.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/6541 Esas 2014/12901 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2012/560-2013/782
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalının abonesi olduğu 507-3066348 numaralı telefon aboneliğine ait fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile takibin 6.799,06.-TL asıl alacak, 229,99.-TL işlemiş faiz üzerinden devamına karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
HMK 266. hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece yargılama sırasında bilgisine başvurulan hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenin bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişinin telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda uzman olmadığı bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Davalı tarafın talep edebileceği dava konusu bedelin, dava konusunda uzman bilirkişi tarafından denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece dava dosyasının telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda uzman olan mühendis bir bilirkişiye verilerek davacı tarafın talep edebileceği bedelin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması için rapor düzenletilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.