
Esas No: 2014/4119
Karar No: 2014/12946
Karar Tarihi: 02.10.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/4119 Esas 2014/12946 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GEREDE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2013
NUMARASI : 2012/407-2013/447
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi-alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı(karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin 930/16 parsel sayılı taşınmaz ve üzerindeki evin maliki olduğunu, taşınmazın 1.katındaki evde oğlu olan davalının 1992 tarihinden beri davacının muvafakati ile bedelsiz oturduğunu, artık muvafakati olmadığını 16.02.2012 tarihli ihtar ile bildirdiğini ancak halen taşınmazdan çıkmadığını belirterek, davalının müdahalesinin önlenmesini talep etmiştir.
Davalı(karşı davacı) vekili cevabında; 16 parseldeki taşınmazın bir katının davacı adına olduğu, buranın asıl malikinin ise davacı olduğunu, asıl davaya konu dairenin bulunduğu binanın tamamının davacının emek ve kazancıyla yapıldığı belirtilerek davanın reddini dilemiş, karşı davada ise; 16 paseldeki binaya tam katkısı nedeniyle sebepsiz zenginleştiği miktarın belirlenerek (ıslah ile 73.780.63 TL) karşı davalıdan tahsilini talep etmişir.
Mahkemece; tapu maliki olan davacının ihtarname göndererek rızasını geri aldığı gerekçe gösterilerek müdahalenin önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. Karşı davaya ilişkin ise; dava konusu evin taraflarca birlikte yapıldığı gerekçe gösterilerek taşınmazın değerinin 1/2 si olan 39.390,31 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte karşı davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davacı(karşı davalı) vekili temyiz etmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, 02.02.1991 gün, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden önce yapılan ve karşı davacı tarafından yararlanılan giderler nedeniyle sebepsiz zenginleşme borçlusunun(davalının) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik olarak zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez.
Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer taraf aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.
O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar dikkate alınarak, davacının taşınmazı halen kullandığı gözetilerek, bu yer için yaptığı masrafları davalıdan isteyemeyeceği dikkate alınmak suretiyle, masraflara ilişkin davacı talebinin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şeklide talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı olarak; (kabule göre de), davacının faize ilişkin talebi olmadığı halde mahkemece faize hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.