17. Hukuk Dairesi 2016/1133 E. , 2018/11124 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 30.12.2004 tarihinde davalılardan ..."ın kullandığı ağır vasıta ile müvekilinin içerisinde bulunduğu ve ..."ün kullandığı araca çarpmak suretiyle trafik kazasına neden olduğunu, trafik kazası nedeniyle müvekkilinin çalışma gücünü belirli oranda kaybettiğini ileri sürerek 40.000,00 TL maddi tazminat ve 300.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., davanın zamanaşımına uğradığını, davacıya ... şirketi tarafından ödeme yapıldığını, davanın haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... dava dilekçesine cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nın 336/3. maddesi uyarınca temyiz başvurusu sırasında adli yardım talebinin incelenmesi görevi Dairemize ait olmakla, öncelikle davalı ...’ün adli yardım talebinin incelenmesi gerekmiştir. Hükmü temyiz eden davalı ... adli yardım talepli temyiz talebinde bulunmuş ise de; HMK"nın 336/2. maddesi gereğince mağduriyetini yeterince belgelendirmediğinden, adli yardım talebinin reddi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı ... ..."ün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil neticesinde zarar gören, bir işi ve kazancı yoksa, bedensel varlığıyla “yardım ve hizmet” ederek katkı sağlayacağı kabul olunarak, bu kişilerin çalışma gücü kaybına ilişkin zararları yasal asgari ücretler üzerinden hesaplanmalıdır.
Somut olayda davacının kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmadığı, ev hanımı olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Mahkemece hükme esas alınan ... raporunda davacının ev hanımı olduğu ve asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılması yerindedir. Ancak anılan raporda ücretin netleştirilmesi sırasında asgari geçim indiriminin dikkate alınması hatalı olmuştur. Davacının zararının hesaplanması sırasında esas alınan asgari ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı ev hanımı davacının maluliyeti nedeni ile uğranılan zararın hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açıktır.
Gerçekten 01.01.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5615 Sayılı Yasa’nın 2. maddesiyle değişik 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun asgari geçim indirimi başlıklı 32. maddesine göre “Ücretin gerçek usulde vergilendirilmesinde asgari geçim indirimi uygulanır. Asgari geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için %50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için %10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için %7.5 diğer çocuklar için %5’idir. Gelirin kısmi döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgari geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103. maddedeki Gelir Vergisi Tarifesi’nin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup ... bilirkişiden ek rapor alınarak zararın belirlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ün kanun yoluna ilişkin adli yardım talebinin, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...’ün sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.