
Esas No: 2015/6881
Karar No: 2017/6845
Karar Tarihi: 29.11.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/6881 Esas 2017/6845 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, 1 pafta 18 parselde kayıtlı taşınmazın 40/280 pay maliklerinin gaip olması nedeniyle ... Defterdarının kayyım olarak atandığını, bu taşınmaz üzerinde bulunan üç katlı binayı davalının kullandığını ileri sürerek; 01.01.2003 – 30.04.2008 dönemi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 29.580,00 TL ecrimisilin, el atma tarihi olan 01.01.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebinde bulunmuştur.
Davalı, taşınmazın 240 payının maliki olduğunu, bu nedenle taşınmaz üzerine bina inşa ederek taşınmazın değerini arttırdığını, davacı tarafın ecrimisil talep hakkının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 3.HD.26.03.2012 tarihli 2012/4926 Esas-2012/7985 Karar sayılı kararı ile; “.. Davacının taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açtığı eldeki dava yönünden 492 sayılı harçlar Kanunu kapsamında harçtan muaf olmadığı açıktır. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde “Kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır” hükmüne yer verilmiş ise de burada yargı harçlarından bağışıklığa dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır.Bu durumda dava açılırken davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harç alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda başvurma harcı ve peşin harç alınarak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Çekişme konusu 18 parsel sayılı taşınmazın tarla ve meşelik niteliği ile 40/280 payının ..., ... ve ... adına, 240/280 payının davalı adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerine davalı tarafça üç katlı bina ve havuz inşaa edildiği ve taşınmazın davalı tarafından kullanıldığı sabittir.
Taşınmaz 40/280 pay malilerinin gaip olması nedeniyle ... Defterdarı ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 26.06.2007 tarihli 2004/880 Esas 2007/680 K sayılı kararı ile kayyım olarak atanmış ve bu dava kayyım tarafından açılmış ise de gaip kişilerin varlığı belirlenerek ... 11.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/981 Esas,2013/171 Karar sayılı 26.02.2013 tarihli kararı ile kayyımlık kaldırılmış, bu karar 14.11.2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Aktif dava ehliyeti dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekmektedir. Davaya konu taşınmazın 40/280 payı için davacı ... Defterdarının yönetim kayyımlığının kaldırılması sonucunda aktif dava ehliyeti sona ermiştir. Çünkü, 3561 sayılı Kanun uyarınca kayyım olarak atanan davacı gaip kişinin hak ve menfaatlerini korumak adına eldeki davayı açmıştır. Mahkemece bu husus gözetilerek aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.