
Esas No: 2015/15239
Karar No: 2017/8436
Karar Tarihi: 04.12.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/15239 Esas 2017/8436 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 41, 42, 43, 44 ve 46 parsel sayılı taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalılar.... ve ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sırasında .... ve ..., taşınmazlar içinden geçen yol bulunmadığını ileri sürerek, krokide kesik çizgilerle gösterilen kısımların kendilerine ait taşınmazlara eklenerek adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 116 ada 41 parsel sayılı taşınmazın 9.561,06 metrekare yüzölçümü ile, 116 ada 42 parsel sayılı taşınmazın 1.305,67 metrekare yüzölçümü ile, 116 ada 43 parsel sayılı taşınmazın 2.707,98 metrekare yüzölçümü ile, 116 ada 44 parsel sayılı taşınmazın 2.981,08 metrekare yüzölçümü ile, 116 ada 46 parsel sayılı taşınmazın 594,58 metrekare yüzölçümü ile kadastro çalışmalarında kesik çizgilerle gösterilen ve mahkememize devredilen dosyada davalı olan kısmın her bir davalı taşınmaz bakımından içinde kalan kısmın dava konusu taşınmaza dahil olacak şekilde tespit malikleri adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tescillerine, davalılar ..., ... ve ..."ın dava konusu taşınmazlara yönelik müdahalelerinin önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar Fatma ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Ne var ki, anılan taşınmazların fen bilirkişisinin 15.05.2015 tarihli krokili raporunda sarı renk ile gösterilen bölümlerinin ne kadarlık kısmının hangi parsele ilave edileceğinin hüküm yerinde gösterilmemesi nedeniyle hükmün infazı sırasında tereddüt oluşacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, hükmün infazının mümkün olabilmesi bakımından mahkemece fen bilirkişinin, rapor eki krokide sarı renk ile gösterdiği taşınmaz bölümlerinin hangi yüzölçümü ile hangi parsele ilave edileceği hüküm yerinde net bir şekilde gösterilerek karar verilmelidir. Mahkemece bu yönün göz ardı edilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine,
04.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.