Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10743
Karar No: 2015/15212
Karar Tarihi: 01.07.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/10743 Esas 2015/15212 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/10743 E.  ,  2015/15212 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 15/02/1988 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Dava, sigortalılık başlangıcının 15/02/1988 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davacının ... Sicil sayılı ... şirketi unvanlı işyerinde hizmet akdi ile kapsamında 15/02/1988 tarihinde 1 gün çalıştığının TESPİTİNE, Sigorta başlangıç tarihinin ise 18 yaşını doldurduğu tarih olan 15/02/1989 tarihi olarak kabul edilmesine,karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihdir." hükmü düzenlenmiştir.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.

    Dosyadaki kayıt ve belgelerden,15.02.1971 doğumlu davacının, tespit istenen dönemde 506 sayılı Yasa kapsamında olan ... şirketi ünvanlı işyerinde 15.02.1988 tarihinde işe girdiğini gösterir sigortalı işe giriş bildirgesinin usulüne uygun olarak Kuruma intikal ettirildiği, giriş bildirgesinin verildiği iş yerinden davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma bildirilmediği, tanık beyanlarının yetersiz olduğu bu nedenle eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; davacıdan çalışmasını bilen bordro tanıklarının isimlerini bildirmesini isteyerek, davacının çalışması ile igili işe giriş bildirgesinin verildiği iş yerinden dönem bordrolarında kayıtlı davacının çalışması hakkında bilgisi olan diğer bordro tanıklarının dinlenip, gerekirse Kurumdan, Belediyeden ve Vergi Dairesinden sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, dinlenen tanıkların ekinde işyeri kapsam bilgilerinin olduğu hizmet cetvellerini getirtmek suretiyle davacının çalışmasının niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığını yöntemince araştırmak, gerektiği takdirde işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde imza incelemesi yaptırmak, çalışma olgusu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasa"nın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/07/2015 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dava, sigortalılık başlangıcının 15/02/1988 tarihi olarak tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacının davasını ispat edip edemediği noktasında toplanmaktadır.
    Davacının, çalıştığını dile getirdiği işyerinin 21/02/1977 tarihi itibariyle kanun kapsamına alındığı, davacıya 1988 yılına ait serilerinden olacak şekilde mahsus (...) sigorta sicil numarası verildiği ve 15/08/1988 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği konusunda hiçbir tereddüt bulunmadığı gibi, aksi ispat edilene kadar geçerli olduğu kabul edilen ve resmi belge niteliğindeki imzasını da içerecek şekilde, işyerince düzenlenerek Kuruma (...) bildirilen "işyeri bildirgesinin" geçersiz ve sahte olduğuna ilişkin hiçbir iddiada bulunmamaktadır. Kaldı ki;

    Davacının dinlettiği bodro tanıklarından o dönem Ustabaşısı olan (...) "nin özetle; " ... işe alınan işçilerin sigorta bildirimlerinin mutlaka yapıldığını, işe giriş bildirgesi olan işçinin muhakkak çalıştığını aradan uzun süre geçtiği için işçiyi net hatırlamamakla birlikte 40 çalışandan oluşan kadronun o dönem ..."a karyola yapmak için 4 katına çıkartıldığını...."
    Yine diğer bir bodro tanığı olan (...)"nin özetle; "... o dönem işyerinde çalışan sayısının çok fazla olduğunu, işverenin tazminat ödememek amacıyla çok sayıda işçiyi belli aralıklarla işe alıp, çıkarttığını..." beyan ettikleri,
    Diğer bodro tanıkları (...), (...) ve (...)" nün de benzer nitelikte ifadeler kullandıkları, davacı işçinin o dönem çalışmadığının hiçbir bir tereddüte yer vermeyecek şekilde davalı Kurumca (...) açıkça ispatlanamadığı anlaşılmaktadır.
    Çalışmaya başlayan davacının işe giriş bildirgesinin davalı Kuruma (...) verildiği, aksine herhangibir delilin Kurumca kanıt olarak sunulamadığı, başka bir anlatımla, tüm yargılama dosyasıyla davacının kötü niyetli olduğunun açıkça ispat edilemediği gibi, bu hususta her türlü inceleme ve araştırma, gerektiğinde de denetleme görevinin Kurumca her zaman yapılma imkanının olduğu ve bu bağlamda etkin bir denetim yapıldığının da Kurumca ispat edilemediği konularında hiçbir kuşku ve belirsizlik bulunmamaktadır.
    Bozma ilamında, Yerel Mahkemece yerine geritilmesi gerekli görülen ve eksik inceleme gerekçesiyle gereğinin yerine getirilmesi istenen hususların bir çoğunun pratikte uygulanma, yerine getirilme ve istendiği gibi incelenmesi imkanı zaten fiilen bulunmamaktadır. Zira;
    İş yeri Giriş Bildirgesinin bildirildiği tarihten bu güne yaklaşlık 27 yıl gibi uzunca bir süre geçmiş bulunmaktadır. Mahkemeye, davaya mümas olan şartlar gereği, yerine getirmesi çok zor veya imkansız olan bir kısım gereklerin, eksik araştırmayı giderecek ödevler şeklinde yüklenmesinin de yargılama tekniği ve usulu açısından ne denli bir güçlük olduğu gözardı edilmemelidir.
    Belirttiğimiz gerekçelerle, sonucu itibariyle doğru olduğu için Yerel Mahkeme kararının Onanması gerektiğini düşündüğümden, Sayın çoğunluğun bozma yolundaki görüşlerine katılamıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi