Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1167
Karar No: 2016/1176
Karar Tarihi: 23.02.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1167 Esas 2016/1176 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, suça sürüklenen çocuğun başkasının kimlik bilgilerini kullanma suçundan 1 yıl hapis cezası aldığı kararı inceledi. Ancak, suç tarihinde yürürlükte olan ve cezayı belirleyen 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen zaman aşımı süresi gözetilmeden karar verildiği sonucuna varıldı. Bu nedenle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi yerinde görüldü ve karar bozuldu. Suça sürüklenen çocuk, resmi bir varaka tanzimi esnasında memura yalan beyan verme suçundan 765 sayılı TCK’nın 343/2 maddesi doğrultusunda cezalandırıldı. Ayrıca, suç tarihinde yürürlükte olan ve lehe olan TCK’nın 343/2 maddesinde belirlenen cezanın süresi itibariyle, anılan Kanun’un 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen zaman aşımı, suç tarihi olan 17.09.2002 tarihinde gerçekleştiği için davanın vaki zaman aşımı nedeniyle düşmesine karar verildi.
Kullanılan Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 267/1 ve 268 maddeleri
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 343/2, 102/4 ve 104/2 maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun
16. Ceza Dairesi         2015/1167 E.  ,  2016/1176 K.

    "İçtihat Metni"

    TALEP:
    Başkasının kimlik bilgilerini kullanma suçundan suça sürüklenen çocuk ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 268 ve 267. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair... 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.11.2012 tarihli ve 2011/864 esas, 2012/2156 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun mağdur ..."a ait kimlik bilgilerini kullandığı 17.09.2002 tarihi suç tarihi olarak kabul edilerek yapılan incelemede;
    Suça sürüklenen çocuğa atılı suç için suç tarihinde yürürlükte olan ve lehe bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 343/2. maddesinde öngörülen cezanın süresi itibariyle, anılan Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen zaman aşımının, suçun işlendiği 17.09.2002 tarihi ile kararın verildiği 29.11.2012 tarihi arasında dolduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 05.05.2014 gün ve 94660652-105-34-1798-2014-8841/30068 sayılı yazılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.09.2015 tarih ve 2015/301926 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    I) Olay:
    Olay tarihi 17.09.2002 günü yankesicilik suretiyle hırsızlık yapmak amacıyla yolda yürümekte olan müşteki ... ..."ın etrafında aralarında kavga ediyormuş gibi yapıp omuz atmak suretiyle müştekinin dengesini bozdukları ve müştekinin sol pantolon cebinde bulunan 60 TL parasını alıp kaçmak isterken müştekinin şüpheli ..."i yakaladığı ve şüpheli ..."in ise üzerindeki müştekiden çaldığı para ile kaçıp kurtulmak için ele geçmeyen bir bıçak ile müştekiye saldırdığı ve müştekiyi BTM ile giderilemeyecek şekilde hafif olmayan biçimde yaraladığı, ancak buna rağmen müştekinin direnmesi ile kaçmayı başaramadığı ve vatandaşlarında yardımı ile yakalanıp görevlilere teslim edildiği, söz konusu müştekiye ait paranın şüpheli ..."in üzerinde ele geçerek ...Adli Emanetinin 2002/1539 sırasına kaydolunduğu ve yakalanan ..."in kimliğini görevlilere 17.09.2002 tarihinde ... olarak bildirdiği ve şüphelinin bu kimlikle uzun süre yargılandığı ve tutuklu kaldığı, daha sonra mahkemece serbest bırakıldığı, serbest bırakıldıktan sonra memleketinden kapı komşusu olan gerçek ..."ın mahkemeye celbedildiğinde gerçek şüphelinin ... olduğunun anlaşıldığı, mağdur ..."ın bu olay sebebiyle... 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 03.05.2007 tarih ve 2006/497 dosya no ile hakkında yakalama emri çıkarıldığı ve bu yakalama emri sebebiyle özgürlüğü kısıtlanarak 28.07.2008 tarihinde mahkemesine zorla celp edilmesine sebebiyet verildiği, böylece şüphelinin bu iftira sebebiyle dolaylı fail olarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu da ayrıca işlediği ve şüpheli ..."in alınan ifadesinde suçunu ikrar ettiği, olayda... 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.11.2012 tarih, 2011/864 esas ve 2012/2156 sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası, TCK"nın 267/4 maddesi delaletiyle 109/1 maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine dair verilen karar temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
    II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
    Suça sürüklenen çocuğa atılı suç için suç tarihinde yürürlükte olan ve lehe bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 343/2. maddesinde öngörülen cezanın süresi itibariyle, anılan Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen zaman aşımının, suçun işlendiği 17.09.2002 tarihi ile kararın verildiği 29.11.2012 tarihi arasında dolduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    III) Hukuksal Değerlendirme:
    Suça sürüklenen çocuğa atılı suç için suç tarihinde yürürlükte olan ve lehe bulunan 765 sayılı TCK"nın 343/2. maddesinde öngörülen cezanın süresi itibariyle, anılan Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde zaman aşımı süresi düzenlenmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuğa atılı suç için suç tarihinde yürürlükte olan ve lehe bulunan 765 sayılı TCK"nın 343/2. maddesinde öngörülen cezanın süresi itibariyle, anılan Kanunun 102/4 ve 104/2 maddelerinde belirlenen zaman aşımının, suçun işlendiği 17.09.2002 tarihi ile kararın verildiği 29.11.2002 tarihi arasında dolduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinde,
    İsabet görülmediğinden anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
    IV) Sonuç ve karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, ... 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.11.2012 tarih, 2011/864 esas ve 2012/2156 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca
    BOZULMASINA, CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca bozma nedenine göre uygulama yapılarak;
    Suça sürüklenen çocuk hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan 1. fıkrada kurulan hükmün çıkartılarak, yerine, “Suça sürüklenen çocuğa atılı resmi bir varaka tanzimi esnasında kendisinin veya başkasının hüviyet ve sıfatı yahut mezkur varaka ile sıhhati ispat olunacak sair ahval hakkında memurine karşı yalan beyanatta bulunma suçu için suç tarihinde yürürlükte bulunan ve daha lehe olan 765 sayılı TCK"nın 343/2. maddesinde belirlenen cezanın süresi itibariyle, anılan Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zaman aşımı, suç tarihi 17.09.2002 tarihi ve mahkumiyet tarihi olan 29.11.2012 tarihi arasında gerçekleştiğinden, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın vaki zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,” ibarelerinin eklenmesi ile kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi