11. Hukuk Dairesi 2015/8556 E. , 2016/5014 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.04.2015 tarih ve 2014/63-2015/81 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin senarist olup "..." isimli filmin senaryosunu yazdığını, davalının bu senaryoyu müvekkiyle sözleşme yaparak 2012 yılında filme çekip vizyona soktuğunu, 2013 yılında davalının "..." isimli sinema filmini müvekilinden izinsiz ve yeni bir sözleşme yapmadan çekip vizyona soktuğunu, filmin afişinde eser sahibi olarak müvekkilinin ismine yer verilmişse de jeneriğe müvekkilinin isminin konulmadığını, sözleşmede filmin devamı çekilir ise, yeni bir sözleşme imzalanacağı ve ikinci film için yapılacak sözleşmede müvekkiline en az yüzde yüz zamlı telif bedeli ödeneceğinin hükme bağlandığını, sözleşmenin bu hükmüne rağmen devam filmi çekerken yeni bir sözleşme yapılmadığını, müvekkiline haber bile verilmediğini ileri sürerek, şimdilik kaydıyla 120.000,00 TL maddi tazminatın FSEK 68/a uyarınca üç katına hükmedilmesine ve 15.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, filmin jeneriğine müvekkilinin isminin yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle toplam 180.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, eksik harcın ikmali gerektiğini, sözleşmede tahkim şartı bulunduğunu, ..." filmin 4 tane senaristi olduğunu, davacının tek başına dava açamayacağını, davacının "...." filminde hiçbir eser sahipliğinin sözkonusu olmadığını, kendi reklamı olması için afişlerde isminin yazılmasını istediğini, müvekkilinin iyi niyetle adını afişte yazdığını, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusunun taraflar arasında sözleşme konusu olmayan "..." adlı film olduğundan tahkim itirazının yerinde olmadığı, "..." adlı senaryonun temel kurgusunun davacıya ait olduğunun afişte davacının adına yer verilerek davalı tarafça açıkça kabul edildiği, her ne kadar dava konusu ikinci film için taraflar arasında herhangi bir sözleşme mevcut değil ise de, ikinci filmin, ilk filmin devamı niteliğinde olup davacının senaryosunun işlendiği, bunun için davacıyla anlaşma yapılması ve izin alınması gerekirken bunun yapılmadığı, böylece davacının senaryo yazarı olarak eser sahipliğinden kaynaklanan işleme ve mali haklarının ihlal edildiği, bundan dolayı davacının talep edebileceği bedelin, ilk film ile ilgili olarak belirlenen rakamlar esas alınmak suretiyle 339.128,36 TL olduğu, FSEK"in 15. maddesinde yazılı adın belirtilmesi manevi hakkın da ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, FSEK 68/1 madde gereğince takdiren 3 kat hesabıyla ve taleple bağlı kalınarak 180.000,00 TL telif tazminatının ve takdiren 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, filmin bundan sonraki tüm televizyon gösterimleri ve DVD ve benzeri ortamlardaki versiyonlarının jeneriğinde filmin öyküsünün davacıya ait olduğunun belirtilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan esasa ilişkin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, davacı tarafından senaryosu yazılan sinema filminin, davacıdan izinsiz olarak "..." adıyla devamı filminin yapılması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacıya ait eserin izinsiz olarak işlenmesi nedeniyle 5846 sayılı FSEK"in 68"inci maddesi uyarınca mali hak tazminatının belirlenmesi için görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda taraflar arasındaki "..." filmi senaryosu için düzenlenen 26.03.2012 tarihli sözleşme emsal alınmak suretiyle rayiç bedel belirlenmiştir. Oysa, taraflar arasındaki söz konusu 26.03.2012 tarihli sözleşmede belirlenen telif ücreti, eserin (senaryonun) davacı tarafından meydana getirilmesi ve anılan eserin davalı tarafça sinema eseri haline getirilmesi için verilen izne ilişkindir. Dava konusu "..." adlı sinema eserinde izinsiz işlendiği belirlenen metnin ise, davacı dışında başka kişiler tarafından meydana getirildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda bizzat davacı tarafından meydana getirilmeyen, ancak dava dışı kişilerce izinsiz işleme sonucu oluşturulan dava konusu senaryo nedeniyle takdir edilecek bedelin tayininde 26.03.2012 tarihli sözleşmenin esas alınması mümkün değildir.
O halde, mahkemece 5846 sayılı FSEK"in 21 ve 68" inci maddeleri uyarınca davacıdan "..." adlı senaryonun usulüne uygun bir şekilde işleme izninin alınması halinde ödenmesi gereken rayiç bedelin belirlenmesi gerekirken, dava konusu "... " adlı sinema eseri senaryosunun da davacı tarafından gerçekleştirildiği sonucunu doğuracak şekilde bir bedel tayini doğru bulunmadığından kararın bu bakımdan mali haklar tazminatına ilişkin olarak temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin harca ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin harca ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığını, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.