8. Hukuk Dairesi 2015/20611 E. , 2015/23148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 18.12.2013 gün ve 619/621 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vasisi ...tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen dava konusu 704 ada 65 parsel sayılı taşınmazın batı kısmı üzerinde vekil edeni tarafından yaptırılan büyükbaş hayvan ahırı ve eklentileri ile zeytin ve meyve ağaçlarının vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar savunmada bulunmamışlardır.
Mahkemece davanın kabulü ile, 704 ada 65 parsel sayılı taşınmazda bulunan inşaat bilirkişi rapor ve eki krokide gösterilen hayvan kümesi, tek katlı mutfak, mutfak önü sundurma, açık ağıl ve ... bilirkişi raporunda belirtilen 33 adet muhtelif ağacın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vasisi ... tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere, yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmeleri ile mümkündür.Tarafların davada yer almaları, dava ile ilgili işlemleri öğrenmeleri ve kendilerine tanınan hakları kullanmaları usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Taraflara tebligat yapılmasını düzenleyen 6100 sayılı HMK 27. (1086 sayılı HUMK.’nun 73.) maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan Hukuki Dinlenme Hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde açıklanan adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Mahkeme, kural olarak tarafların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Öncelikle yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi asıldır.
Somut olaya gelince, davalı ve dava konusu taşınmazda pay sahibi ... mirasçısı ... hakkında Beydağ Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/10 Esas, 2012/30 Karar sayılı ilamı ile TMK 405/1 maddesi gereğince kısıtlanmasına ve ..."nın vasi olarak tayinine karar verildiği, hükmün 13.03.2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki muhdesatın tespitine ilişkin davanın ise 31.10.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle TMK.405. maddesi uyarınca kısıtlanıp, kendilerine vasi atananların fiil ehliyeti (TMK.m.10,14) ve dava ehliyeti (HMK.m.51) yoktur. Medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetine sahip olmayanlar, davada kanuni temsilcileri tarafından temsil edilir (HMK.m.52) ve davayla ilgili tebligatın da bunların Kanuni temsilcisine yapılması gerekir (Tebligat Kanunu.m.11/3). Somut olayda dava açıldığı sırada davalı ..."ın kısıtlı olması nedeniyle dava dilekçesinin vasisine tebliği gerekirken, kısıtlı ile aynı evde yaşayan damadına tebliğ edilerek yargılamaya devam edildiği ve tahkikata son verilerek hüküm tesis edildiği görülmektedir. Kısıtlıya yapılan tebligat sonuç doğurmayacağı gibi, kendisine bir vasi atandığı halde, vasinin de davada yer alması sağlanmamıştır. Bu gerekliliğin yerine getirilmemesi, davalının davaya karşı cevap verme, delil bildirme ve bunların toplanmasını isteme gibi, "adil yargılanma hakkı"nın kapsamındaki "hukuki dinlenilme" hakkının (HMK.m.27) ihlali sonucunu doğrurur. O halde, davalı vasisine tebligat yapılıp, HMK 122.vd. maddelerinde gösterilen usul uygulanarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde işlem ve karar tesisi usul ve yasaya aykırı olmuş; hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... yönünden 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, esasa yönelik hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 780,25 TL peşin harcın davalı ... vasisi ..."ya iadesine 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.