17. Hukuk Dairesi 2018/3375 E. , 2020/1570 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın dava dışı ..."nın sevk ve idaresindeyken davalıya ait hayvan sürüsüne çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, hasar toplamı olan 16.189,00 TL"nin müvekkili şirket tarafından araç malikine ödendiğini, ödenen hasar bedelinin iadesi için davalıya gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, davalının kendi kusuru ile sebebiyet verdiği zarardan sorumluluğu bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin sigortalısına ödediği 16.189,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 06.06.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, soruşturma dosyasından verilen takipsizlik kararına göre müvekkilinin kazada kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulü ile 16.189,00 TL tazminatın olay tarihi olan 06/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiş; hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06/06/2016 tarihli ve 2016/7585 Esas, 2016/6891 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile 16.189,00 TL tazminatın olay tarihi olan 06/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun araştırma yapılıp karar verilmiş olmasına, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigortasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizin 06.06.2016 tarihli ve 2016/7585 Esas, 2016/6891 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, davacı ... şirketince sigortalısına 12.06.2013 tarihinde ödenen hasar tazminatının kaza tarihi olan 06.06.2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan rücuen tahsili talep edilmiş, mahkemece ödeme tarihi olan 12.06.2013 tarihi yerine, davalı aleyhine kaza tarihi olan 06.06.2013 tarihinden itibaren yasal faiz başlatılması doğru görülmemiş, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmeyeceğinden hükmün, 6100 sayılı HMK"nin geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7. maddesi gereğince düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "16.189,00 TL tazminatın" ibaresinden sonra gelen "olay tarihi olan 06/06/2013" ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine "ödeme tarihi olan 12.06.2013" ibaresinin yazılmasına, bu haliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 17/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.