Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1236
Karar No: 2016/1442
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1236 Esas 2016/1442 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1236 E. ve 2016/1442 K. sayılı kararında, muhafaza görevini kötüye kullanmaktan sanık ...'nin 2 ay 15 gün hapis ve 1.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, hapis cezasının aynı Kanunun 51/1 maddesi gereğince ertelendiği ancak adli para cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesine aykırı olarak alt sınırdan uzaklaşarak belirlendiği ve 5 tam gün sayısının çok üzerinde artırım yapılarak fazla ceza tayin edildiği belirtilerek, talep üzerine yapılan incelemenin sonucunda, hapis cezasının alt sınırdan belirlendiği gün para cezasının ise mahkemenin takdirine tabi olduğu ve kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği gerekçesiyle kanun yararına bozma talebinin reddine karar verildiği ifade edilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 289/1-1. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2015/1236 E.  ,  2016/1442 K.

    "İçtihat Metni"

    TALEP :
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.02.2015 tarih ve 2015/32719 sayılı yazısı ile,
    Muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı TCK"nın 289/1-1. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis ve 1.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmedilen hapis cezasının aynı Kanunun 51/1 maddesi gereğince ertlenmesine dair...3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.10.2014 tarih ve 2014/319 esas, 2014/65 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarihli ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarihli ve 2007/10-108 esas, 2007/152 sayılı kararında da belirtildiği üzere, kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği, yine aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasında ise, "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine" hükmolunacağının belirtildiği, somut olayda mahkemece temel cezanın tespiti sırasında hapis cezası takdiren alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, para cezası tayin edilirken 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 61. maddesine aykırı olacak şekilde alt sınırdan niçin uzaklaşıldığına dair hiçbir gerekçe gösterilmeden ve hüküm kısmında teşdiden uygulama yapıldığı da belirtilmeden anılan Kanunun 52/1. maddesinde gösterilen 5 tam gün sayısının çok üzerinde artırım yapılarak 90 gün adli para cezasına hükmedilmek suretiyle, sanık hakkında fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 22.01.2015 gün ve 94660652-105-35-0390-2015/2071/5383 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunmuştur.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I- Olay:
    Katılanlar ... ve ...tarafından borçlu ... aleyhine...2. İcra Müdürlüğünün 2008/149 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine 27.01.2009 tarihinde haciz işlemi yapıldığı ve menkullerin yediemin olarak sanık ...’a teslim edildiği, borcun ödenmemesi üzerine 20.09.2012 tarihinde haciz mahalline gidildiği ve sanığa yediemin olarak teslim edilen menkullerin bulunmadığının tespit edildiği, şikayet üzerine açılan kamu davasında sanık ..."m TCK’nın 289/1-1. cümlesi uyarınca 3 ay hapis ve 90 gün adli para cezası ile cezalandırıldığı, hapis cezasının TCK’nın 51/1 maddesi gereğince ertelendiği, adli para cezasının ise TCK’nın 52. maddesi gereğince günlüğü 20 TL olarak belirlenerek 1.500 TL adli para cezası verildiği, tefhim edilen kararın temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
    Temel ceza miktarının kanunda öngörülen sınırlar içinde saptanması işlemi yapılırken takdirin hatalı kullanılmış olmasının, kanun yararına bozma istemine konu edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    CMK"nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlere karşı başvurulan olağanüstü bir kanun yoludur.
    Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 tarih ve 19/31 sayılı kararında belirtildiği gibi kanun yararına bozma yöntemi ile kanunların herkese eşit biçimde uygulanması, karar veya hükümlerdeki maddi ve usul hukukuna aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini, ülke genelinde uygulama birliğine ulaşılmasını sağlama amaçlanmıştır. Kesin hükmün otoritesinin korunması zorunluluğu ve olağanüstü bir denetim yolu olması nedeniyle kanun yararına bozma yolu dar kapsamlıdır; her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir.
    İnceleme konusu hükümde, temel cezanın tayini sırasında hapis cezası alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılarak verildiği görülmekte ise de bu hususun mahkemenin takdirine tabi olup kanun yararına bozmaya konu olamayacağından gün para cezasının fazla tayin edildiği yönündeki bozma talebinde isabet görülmediğinden reddine karar verilmesi uygun görülmüştür.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,...3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.10.2014 tarih ve 2014/319 Esas, 2014/65 sayılı kararına yönelen "Kanun Yararına Bozma" isteminin REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi