8. Hukuk Dairesi 2018/6498 E. , 2020/7659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, vekil edeni şirketin ... Mahallesi ... Bulvarı ... Sokak No: 56/A ... adresinde bulunan ... Alışveriş Merkezinin maliki olup, anılan alışveriş merkezindeki bağımsız bölümlerin de bu sıfatla maliki ve kiraya vereni olduğunu, müvekkil şirket ile davalı kiracı şirket arasında yapılan 22.06.2009 tarihli adi yazılı kira sözleşmesi uyarınca davalı şirketin, vekil eden şirkete ait 229 m2 yüzölçümlü 1M01 numaralı bağımsız bölümde kiracı sıfatı ile bulunduğunu ve faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında anılan kira sözleşmesinin 13.12 maddesinde, davalının kiralanan yerin dışına hiçbir emtiayı koymamayı,koridorlara çöp, koli ve benzeri malzemeyi koymamayı yükümlendiği halde, kendisine kiralanan bağımsız bölümün dışına taşarak bağımsız bölümün cepheden itibaren 3,00 metre mesafedeki alan dışında yer alan kısma masa, sandalye ve benzeri eşyaları koymak suretiyle vekil edene ait taşınmazı kira sözleşmesine aykırı ve haksız biçimde işgal ettiğini açıklayarak, davalının kiralanan bağımsız bölüm dışına taşmak suretiyle yapmış olduğu haksız müdahalenin men’ini talep etmiştir.
Davalı, davanın kat mülkiyetine tabi bir binada ortak yer ile ilgili uyuşmazlıktan kaynaklandığı düşünüldüğünde, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun Ek 1. maddesinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun belirtildiğini, şayet davanın kira sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlık olduğu düşünülürse 6100 sayılı HMK’nin 4/1. maddesine göre görevli mahkemenin yine Sulh Hukuk Mahkemesi olacağını açıklayarak açılan davada görevsizlik nedeniyle usulden ret kararı verilmesi gerektiğini, aksi durumda ise davanın haksız olması nedeniyle esastan reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kira sözleşmesine dayalı kiralanan taşınmazda ortak alana yapılan müdahalenin önlenmesi talebine ilişkin olduğu, 6100 sayılı HMK"nin 4. maddesinin a bendinde kira ilişkisinden doğan alacak davaları dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklara konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesi"de görüleceğinin belirtildiği, davaya dayanak teşkil eden sözleşmenin taraflar arasındaki kira sözleşmesi olduğu ve kira sözleşmesinden kaynaklanan davalar ile ortak alana yapılan müdahalenin önlenmesi isteğinin Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine girdiği gerekçesiyle, Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli ve yetkili ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, men’i müdahale isteğine dayanmaktadır.
Somut olayda uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklı bir ihtilaf değildir. Zira davacının iddiası, davalının kiralanan yerin sınırları dışında ve binanın ortak kullanım alanına yönelik haksız kullanımının mevcudiyetine ilişkindir. Davalı, dava konusu taşınmazda malik olmadığına, kiracı sıfatıyla bulunduğuna göre, davanın açıldığı ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin davanın esasını inceleyerek, tarafların toplanmış ve toplanacak delillerini iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirmek suretiyle sonucuna göre karar vermesi gerekirken, yanılgılı değerlerdirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı vermesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.