10. Ceza Dairesi 2015/4178 E. , 2016/1842 K.
"İçtihat Metni" T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Adalet Bakanlığı"nın, 18.05.2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 30.09.2014 tarihinde 2014/739 esas ve 2014/267 karar sayı ile verilen denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04.06.2015 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ... hakkında, 12.05.2007 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 12.09.2007 tarihinde 2007/940 esas ve 2007/927 karar sayı ile sanığın TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince cezasının 3 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeden kesinleştiği,
2- Kararın kanun yararına bozulması talebi üzerine, Dairemizce 05.05.2014 tarihinde 2014/3406 esas ve 2014/3529 karar sayı ile "uyuşturucu madde kullanmadığı kabul edilen sanık hakkında, TCK"nın 191/2 maddesi uyarınca doğrudan denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmesi mümkün iken, bu seçenek tartışılıp nedenleri gösterilmeden, yasal olmayan gerekçe ile hapis cezası seçeneğine göre hüküm kurulması kanuna aykırı olduğu" gerekçesiyle bozulduğu,
3- Dairemizin bu kararı üzerine, ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 30.09.2014 tarihinde 2014/739 esas ve 2014/267 karar sayı ile sanık hakkında TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre; 6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen Geçici 7. maddesinin 2. fıkrasındaki "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." şeklindeki düzenleme karşısında; hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu kabul edilen sanık hakkındaki yapılan yargılama sonunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmemden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 30.09.2014 tarihli kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
6545 sayılı Kanunla 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrasında, "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, 30.09.2014 tarihli karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la TCK"nın 191 ve 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddesinin 2. fıkrası gereğince, daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmayan sanık hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken "denetimli serbestlik tedbiri" uygulanmasına karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 30.09.2014 tarihinde 2014/739 esas ve 2014/267 karar sayı ile verilen denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.