17. Ceza Dairesi 2015/5112 E. , 2016/119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, şantaj
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Yakınanın olayın ardından yaptığı müracaatta aracın kapılarını kilitlediğini söylediği, araç bulunduktan sonraki görgü-tespit işleminde kapının dış kısmında kırık veya zorlamanın belirtilmediği, düz kontak yapıldığına dair bir tespitin de bulunmadığı, yakınanın aracı teslim aldıktan sonraki beyanlarında ise yedek anahtarı 3 ay önce kaybettiğini, sanıkların bu anahtar ile hırsızlığı gerçekleştirmiş olabileceğini ifade ettiği, ancak yakınan ile sanığın suç arkadaşı arasındaki telefon görüşmesinde yakınanın aracın anahtarını üzerinde unuttuğunu anlattığı, mahkemede ise bunlar ile çelişir biçimde kapıları ve camlarının kilitli olduğunu ancak kontak anahtarının da üzerinde olduğunu söylediğinin anlaşılması karşısında; öncelikle aracın kilitli olup olmadığı, kilitliyse girilme yöntemi ile aracın nasıl girilip, çalıştırıldığı hususları şüpheye yer bırakmayacak şekilde saptandıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken olayda uygulama yeri bulunmayan 5237 sayılı Yasa"nın 142/1-e maddesi ile hüküm kurulması,
2-Yakınanın arabasının kapısının önünden çalınmasının ardından, sanığın suç arkadaşı olan Savaş"ın yakınana ulaşıp aracın kendisinde olduğunu ve 3.000,00 TL karşılığında geri vereceğini söylediği, yakınan ile Savaş"ın bir pastahanede buluşup 500,00 TL"ye anlaştıkları ve yakınanın aracını bu şekilde geri aldığı, kolluk görevlilerine ise aracı bulduğunu söylediği oysa sanık hakkında örgütlü olarak başka oto hırsızlığı suçlarını işlediği gerekçesi ile hakkında devam eden soruşturma olduğu, bu soruşturma kapsamında, yakınan ile telefon görüşmesi tespit edilen suç arkadaşı Savaş ile birlikte aralarında sanığın da bulunduğu diğer örgüt elamanlarının yakalandığı, yakınanın tekrar çağrıldığı ve yakalananları teşhis etmesinin istendiği, bunun üzerine yakınanın kendisi ile buluşup pazarlık yapan ve telefonda da aracı çaldığını söyleyen kişi olarak Savaş"ı teşhis ettiği, sanık ..."ı ise buluştukları kafenin önünden kırmızı bir araba ile bir kaç kez geçen ve daha sonra da kafeye girip geri çıkan kişi olarak teşhis ettiği ve bunun üzerine sanık hakkında da yargılama yapılarak hükümlülüğüne karar verildiği anlaşılmış ise de; sanık ..."ın her aşamada
.../...
üzerine atılı suçu inkar ettiği, Savaş"ın da hırsızlık eylemine dair bir kabülü olmadan sadece arabanın iadesi konusunda yakınan ile konuştuğunu ifade edip, sanık ..."ın bu eylemlere katıldığına dair hiç bir anlatımının olmadığı ayrıca sanık ... hakkında örgütlü olarak hırsızlık suçuna karışması sebebi ile yürütülen soruşturma evrakının ise bir kısmının dosya arasına alındığı, bunlardan bir tanesinin de sanıklardan birine evinde yapılan arama sonucu yakınanın aracına ait belgelerin ne şekilde ele geçtiği sorusunu da içeren ifade tutanağı olduğu, ancak ifade tutanağı onaylı olduğu halde okunaklı olmadığından sorunun hangi sanığa sorulduğunun anlaşılamadığı gibi, yakınana ait araca ait belgelerin bulunduğu arama tutanağına da dosya içerisinde rastlanılmaması karşısında öncelikle diğer sanık ..."ın beyanları tekrar alınarak aracın çalınması ve yeniden yakınana para karşılığı iadesi konusunda sanık ..."ın iştirakının olup olmadığının sorulması, okunaklı olmayan ifade tutanağının aslının veya okunaklı ve onaylı bir örneğinin temini ile sanıklar hakkında yapılan arama işlemi olup olmadığının araştırılıp var ise bunun da bir örneğinin dosya içerisine alınması sağlandıktan sonra kanıtların bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.