Danıştay 8. Daire 1994/6995 Esas 1996/113 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1994/6995
Karar No: 1996/113

Temyiz İsteminde Bulunan : … Valiliği
Diğer Davalı : …
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Geçici köy korucusu olan davacının göreve gelmediği gerekçesiyle Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği hükümlerine istinaden görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; 3011 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 1.6.1984 tarihinden sonra, İçişleri Bakanlığınca, 432 sayılı Köy Kanununun 74. ve 75. maddelerine istinaden çıkarılan ve kamu personeli kapsamında kabul edilmesi gereken geçici köy korucularına ilişkin genel hükümleri (ise alınmaları, görevleri, sorumlulukları işten çıkarılmaları vb.) içeren Geçici Köy Korucuları Yönetmeliğinin, bu niteliği itibariyle Resmi Gazetede yayımlanmadıkca hukuken uygulamasnın mümkün olmadığı, hukuken geçerliliği olmayan Yönetmeliğe dayanılarak işlem tesis edilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; yönetmeliğin milli güvenlikle ve milli emniyetle ilgili olması nedeniyle Resmi Gazetede yayımlanamayacak yönetmeliklerden olduğu öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … 'un Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … 'nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık geçici köy korucusu olan davacının göreve gelmediği gerekçesiyle Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği hükümleri uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemden doğmuştur. İdare Mahkemesince, işlemin dayanağı olan Yönetmeliğin Resmi Gazetede yayımlanmadığından dolayı hukuken geçersiz olduğu, hukuki geçerliliği olmayan yönetmeliğe dayanılarak işlem tesis edilmesinin mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
3011 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanacak olan Yönetmelikler Hakkında Kanunun 1. maddesinin son fıkrasında milli emniyet ve milli güvenlikle ilgili olan ve gizlilik derecesi taşıyan yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanmayacağı hükmü bulunmaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 74. maddesinin değişik 2. fıkrasında da Bakanlar Kurulunca tespit edilecek illerde, olağanüstü halilanını gerektiren sebeplere ve şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin köyde veya çevrede ortaya çıkması veya ne sebeple olursa olsun köylünün canına ve malına tecavüz hareketlerinin artması hallerinde de Valinin teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile yeteri kadar "geçici köy korucusu görevlendirilebilir" kuralı yeralmıştır.
442 sayılı Kanunun yukarıda anılan maddesinden anlaşılacağı üzere geçici köy koruculuğu kurumunun ülkemiz gündeminde yaklaşık 12 yıldır yer alan bölücü terörü önlemeye yönelik olarak getirildiği açıktır. Bu itibarla terörü önlemeye yönelik olarak istihdam edilecek olan bu personelin atanmasını, görev alanlarının belirlenmesini, görevlerini, sorumluluklarını, eğitimlerini ve işten çıkarılmalarını düzenleyen Geçici Köy Korucuları Yönetmeliğinin Resmi Gazetede yayımlanmasının bir takım mahsurlarıda beraberinde getireceği kuşkusuzdur.
Bu durumda Geçici Köy Korucuları Yönetmeliğinin yukarıda anılan 3011 sayılı Yasada belirtilen milli emniyet ve milli güvenlikle ilgili olan ve gizlilik derecesi taşıyan yönetmeliklerden olduğunun kabulü gerekeceğinden hukuki geçerliliği Resmi Gaztede yayımlanma koşuluna bağlanamaz.
Bu nedenle idare mahkemesince işin esasınin incelenerek bir karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 23.1.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.