11. Hukuk Dairesi 2015/8578 E. , 2016/5234 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ......... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 02/04/2015
NUMARASI : 2013/83-2015/1163
Taraflar arasında görülen davada ......... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.04.2015 tarih ve 2013/83-2015/1163 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının taşeronu olarak müvekkili firma tarafından yapılmış bulunan işlere dair toplam 95.627,20 TL"lik fatura düzenlenmesine rağmen bedelinin davalı şirketçe ödenmediğini, davalı şirketin ihtarnameye rağmen alacağı ödenmemesi üzerine ...... İcra Müdürlüğü"nün 2008/4566 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalı şirketin %40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin müvekkili şirketin taşeron firması olduğunu, davacı şirket tarafından yaptığı işin karşılığı olarak müvekkili şirkete çoğu da kapalı olmak üzere toplam 13 adet fatura kesildiğini, faturaların toplam bedelinin 396.192,00 TL olduğunu, davacı şirkete toplam 371.192,00 TL ödendiğini, ayrıca müvekkili şirket tarafından davacı şirkete ait araçlara almış olduğu akaryakıt bedeli karşılığı olarak davacı şirket namına ödemelerin yapıldığını, yine davacı şirkete ait araçlara akaryakıt makbuzları ile toplam 8.676 litre motorin verildiğini, sonuç olarak iki şirket arasındaki ticari ilişki değerlendirildiğinde müvekkili şirketin davacı şirkete borçlu olmadığını dahası davacı şirketten 13.214,00 TL alacaklı olduğunu, takibe konu edilen faturalardan 406124 sıra numaralı ve 12.496,20 TL bedelli faturanın kapalı fatura olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş; karşı yandan %40"tan aşağı olmamak üzere tazminat talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların defterlerine işlenmiş olan ve kabul edilen faturalardan açık olan 10/032008 tarih ve 53.040,00 TL ve 30/03/2008 tarih ve 30.090,00 TL bedelli faturaların ödendiğinin ispat külfetinin davalıda olduğu, bu faturaların ödendiğine dair bir kayda rastlanmadığı, kapalı olan 01/06/2008 tarih ve 12.496,20 TL bedelli faturanın ödenmediğini ispat külfetinin davacıda olduğu, bu faturanın ödenmediğine dair yazılı bir kayda ve delile rastlanmadığı, davalının davacı nam ve hesabına ödediğini ileri sürdüğü ve mahsubunu talep ettiği iddialarını ispatlayamadığı, davalı defterlerinde yer alan 114.05,00 TL ödeme kaydının, davacı defterinde yer almadığı, yazılı dayanaklarının gösterilmediği ve Maliye Bakanlığı"nın VUK tebliğlerine göre kasadan yapılabilecek ödeme limitinin üzerinde olması nedeniyle itibar edilmediği, tablonun 1, 2, 3 ve 5. sırasında yer alan ödemelerin dava dışı Ö.. S.."a yapıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, ........ İcra Müdürlüğü"nün 2008/4566 Esaslı takip dosyasındaki asıl alacak miktarının 83.130,00 TL olarak tespiti ile işlemiş faizin 62,35 TL olup bu miktar üzerinden takip talebindeki faiz oranı esas alınarak takibin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanacak olan % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşıma ücreti alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar Dairemizce 2011/5166 Esas, 2012/11903 Karar sayılı ilamı ile; mahkemece, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişkinin bulunduğu anlaşıldığından ve dava konusu edilen faturaya dayalı nakliye bedeli alacağının ödendiği, davacıya borcunun olmadığı savunulduğundan, davalının tüm savunmaları üzerinde durularak; diğer tüm delillerinin ibrazının sağlanması, davacı şirket yetkilisinin isticvabı ile davacı şirket yönetim kurulu başkanı ve ortağı olduğu bildirilen Ö.. S.."a yapılan ödemelerin hangi ilişkiye istinaden yapıldığının, Ö.. S.. ile davalı şirket arasında, nakliye ilişkisi dışında bir başka ilişkinin bulunup bulunmadığının tespiti, davalı tarafından ibraz edilen akaryakıt makbuzlarının davacı şirket yetkilisine gösterilerek açık beyanının alınması, davalının kasadan davacıya yaptığı ödemenin sorularak ispatı için delil ve belgelerin ibrazının sağlanması, gerekirse yeni bir bilirkişi raporuyla uyuşmazlığın ve alacağın belirlenmesi amacıyla araştırma yapılması gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulmuş ve daha sonra davacı şirket yetkilisinin isticvabında, Ö.. S.."a yapılan ödemelerin şirket adına yapıldığını, davalı şirket ile arasında şirket ilişkisi dışında başka bir ilişkinin olmadığını beyan etmiş, yine akaryakıt olarak yapılan ödemenin makbuzları üzerinde imza incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi aracaılığıyla alacak tutarı bakımından 13.10.2014 havale tarihli raporda davacı şirketin davalı şirketten 95.075,96 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, bütün bu toplanan deliller ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora rağmen bozma kararından önce verilen karardaki gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Uyulan bozma ilamı uyarınca, isticvap, yapılan incelemeler ve bilirkişi raporu gözönünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken bozma gereği doğrultusunda bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.