10. Ceza Dairesi 2016/1841 E. , 2016/1940 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : ... Ağır Ceza Mahkemesi(CMK 250 ile Yetkili)
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun"un 4. maddesinin 1. fıkrasında “ham afyon, hazırlanmış afyon, tıbbî afyon ve bunların müstahzarları Türk Ceza Kanunu"nun uygulanmasında uyuşturucu maddelerden sayılır” hükmünün öngörüldüğü; 13.01.1964 tarihli ve 1963/2- 1964/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"nda “765 sayılı TCK’nın 403/6. maddesinde sayılmayan maddelerin bu bent kapsamında değerlendirilemeyeceğinin belirtildiği”; “afyon sakızı veya ham afyonun” 5237 sayılı TCK"nın 188. maddesinin 1 ve 3. fıkraları kapsamında “uyuşturucu madde” olmasına rağmen, aynı maddenin 4. fıkrası kapsamına girmediği, bu konuda afyon sakızının (ham afyonun) içerdiği etken maddenin dikkate alınamayacağı gözetilmeden; Adli Tıp Kurumu"nca düzenlenen 29.03.2004 tarihli raporda, suç konusu maddenin “afyon sakızı” (ham afyon) olduğunun ve “morfin” içerdiğinin belirtilmesi nedeniyle sanığın cezasının 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrası uyarınca artırılması,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Hüküm fıkrasının TCK"nın 188. maddesinin 4. fıkrası uygulaması ile ilgili bölümünün hüküm fıkrasından çıkarılması; TCK"nın 62. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümdeki ""6 yıl 3 ay hapis ve 25 gün adli para cezası"" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine ""4 yıl 2 ay hapis ve 16 gün adli para cezası"" ibaresinin, TCK"nın 52. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümündeki ""500 TL"" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine ""320 TL"" ibaresinin yazılması,
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.