
Esas No: 2018/1300
Karar No: 2018/7920
Karar Tarihi: 11.10.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/1300 Esas 2018/7920 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, trafik-iş kazasında ölen sigortalının hak sahiplerine yapılan harcamalar nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında "...davalı ...’un kazanın gerçekleştiği tarihte polis memuru olduğu ve Emniyete ait araçla kazaya karıştığının belirgin olması karşısında, 5510 sayılı Yasanın 21/son maddesinde yer alan “İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû edilmez” hükmü gözetilerek davalı ...’un kaza tarihinde memur konumunda olup olmadığı, kaza anında görevli olup olmadığı ve anılan düzenleme uyarınca işlem yapılması gereğinin bulunup bulunmadığı yolunda herhangi bir inceleme yapılmaksızın karar verildiği " belirtilmiştir.
Mahkemece, diğer davalıların kendi teselsül sorumluluklarının devam ettiği hususu dikkate alınmaksızın ve bozma gereği usulune uygun araştırma yapılmaksızın ilgili kamu kurumundan davalının olay günü görevli olup olmadığı sorulmaksızın davalı vekili beyanı doğrultusunda karar verildiği anlaşılmaktadır.
Anayasanın 129/5 maddesinde "memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve Kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir." hükmünün öngörülmüş olmasına, keza 657 sayılı Kanunun 13.maddesi de bu hususu amir olduğundan yetkilerini kullanırken deyiminin; uygulamada görevlerini yaparken biçiminde yorumlanmasına, normlar hiyerarşisine göre önce Anayasa ve sonra sırasıyla, Kanun, Tüzük ve Yönetmelik hükümlerinin uygulanması prensibinin hukukun evrensel kurallarından bulunmasına göre, eylem veya işlemin görev kusuru olarak nitelendirilebildiği hallerde, kişisel kusura dayanılarak memur hakkında Adli Yargıda doğrudan doğruya dava açılmayacağı açıktır.
Mahkemece yapılacak iş, 09.07.2009 tarihinde, davalı ... Başkanlığına ait park ve bahçe bakım işlerini yüklenen davalı ... Temizlik İnş. Turz. San. Tic. Ltd. Şti. sigortalı işçisi ... çimleri suladığı sırada hortuma suyun tazikli gelmesi sebebiyle hortumun yola fırlaması sebebiyle hortumun peşinden yola fırladığı, yolda seyretmekte olan Emniyete ait olduğu anlaşılan ....(resmi 35 A....) plakalı araç sürücüsü polis memuru olduğu anlaşılan davalı ..."un çarpması neticesinde yaralandığı olaya ilişkin bozma gereğince usulune uygun araştırma yapılarak davalı ... yönünden husumet durumu incelenerek karar verilmelidir.
Ayrıca, davalı ..."a husumet yönetilememesi durumunda diğer davalılar ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ve ... Temizlik İnş Ltd Şti"nin teselsül sorumluluğunu kaldırmayacağı hususununda gözetilerek karar verilmelidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.