
Esas No: 2016/1081
Karar No: 2016/1790
Karar Tarihi: 17.03.2016
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1081 Esas 2016/1790 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP:
İftira suçundan şüpheli ... hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/71950 sayılı soruşturması neticesinde verilen takipsizlik kararına itirazın reddine dair .... Sulh Ceza Hakimliğinin 09.07.2015 tarihli ve 2015/2307 D. iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, şüphelinin ... aracılığıyla yaptığı müracaatla müştekinin sigortasız işçi çalıştırdığı yönünde asılsız isnatlarda bulunarak hakkında adli ve idari işlem başlatılmasına neden olduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, sigortasız işçi çalıştırmak eyleminin suç teşkil etmediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunda salt cezai soruşturma ve kovuşturma başlatılması şartı aranmadığı maddede yeralan "..İdarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden.." şeklindeki düzenlemeye göre, müşteki hakkında idari yönden inceleme başlatılıp başlatılmadığı ve varsa sonucu araştırılmaksızın eksik inceleme ile verilen karara yönelik itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 02.12.2015 tarih ve 94660652-105-34-12601-2015-E. 25081/79228 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.12.2015 tarih ve 2015/401114 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
Şüpheli ..."ın müştekinin eczanesinde boşandığı eşini sigortasız olarak çalıştırdığını belirterek ... aracılığı ile şikayette bulunduğu, sigortasız işçi çalıştırmanın Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünce yaptırımı gerektirir bir eylem olduğu, şüphelinin ilgili kuruma ayrıca müracaatta bulunduğu, eylemin suç niteliğinde olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği ve müşteki vekilince sanık hakkında iftira suçundan şikayette bulunulduğu, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı belirtilerek ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/71950 sayılı soruşturması neticesinde takipsizlik kararı verildiği, müşteki vekilinin itirazı üzerine ... Sulh Ceza Hakimliğinin 09.07.2015 tarihli ve 2015/2307 D. iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında verilen takipsizlik kararına itirazın reddine dair kararın hukuka aykırı olduğu, yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verilerek müştekinin mağduriyetine sebebiyet verildiğine ilişkindir.
III) Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunun oluşabilmesi için sadece cezai soruşturma ve kovuşturma başlatılması şartı aranmadığı, idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için de bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etme eyleminin iftira suçunu oluşturabileceği, müşteki hakkında idari yönden inceleme başlatılıp başlatılmadığı araştırılmaksızın eksik inceleme ile verilen karara yönelik itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
IV) Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, ... Sulh Ceza Hakimliğinin 09.07.2015 tarihli ve 2015/2307 D. iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.