Adana Ceza Kararları - Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/1717 Esas 2016/2042 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1717
Karar No: 2016/2042
Karar Tarihi: 28.06.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/1717 Esas 2016/2042 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Mahkeme 10. Ceza Dairesi'nde görülen bir uyuşturucu ticareti davasında sanığı mahkum etmiştir. Temyiz sonucunda mahkumiyet kararı bozulmuştur çünkü TCK'nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi yanlış yorumlanmıştır. Yeniden yargılama yapılmaksızın, hüküm düzeltilerek TCK'nin 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına karar verilmiştir. Bu maddenin açıklamaları şu şekildedir:
- TCK'nin 62. maddesinin uygulanması sonucunda sanığa verilen hapis cezası, kazanılmış hakkı nedeniyle 4 yıl 2 aya indirilmiştir.
- Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 esas ve 2015/85 iptal kararı sonucunda, TCK'nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uygulanmamıştır. Bu maddeye göre, sanığın suç işleme amacını belirleyen diğer faktörler göz önüne alınarak hüküm verilmelidir.
- Düzeltilen hüküm ile birlikte, sanık hakkında TCK'nin 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanması kararlaştırılmıştır. Bu maddeye göre, sanığın pişmanlık duyması ve suç işlemeye eğilimli olmaması gibi faktörler de dikkate alınarak hapis cezasının belirlenmesi gerekmektedir.

10. Ceza Dairesi 2016/1717 E. , 2016/2042 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : ... Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
TCK"nın 62. maddesinin uygulanması ile hapis cezasının 6 yıl 3 ay yerine 5 yıl 15 ay olarak belirlenmesi, kazanılmış hakkı nedeniyle hapis cezasının 4 yıl 2 aya indirilmesi karşısında sonuca etkili görülmemiştir.
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilenin dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı yanlış yorumlanarak, TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin uygulanmaması,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.