10. Ceza Dairesi 2016/2090 E. , 2016/2084 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : ... Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Temyiz incelemesi, müdafiinin isteği üzerine duruşmalı olarak yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- Gizli soruşturmacı ancak TCK"nın 220. maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan "örgüt kurma" ve "örgütü yönetme" suçları ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması şartıyla 139. maddede sınırlı olarak sayılan diğer suçlar için görevlendirilebilir. Bunlar dışındaki suçlar nedeniyle görevlendirilen gizli soruşturmacı "adlî kolluk görevlisi" ise kollukla ilgili kanunlar ile CMK"daki hükümlerde yer alan genel yetkisi ve görevi kapsamında olmak üzere, Cumhuriyet savcısının sözlü veya yazılı emirleri doğrultusunda delil toplayabilir. Bu nitelikte topladığı deliller hukuka uygundur. Bu nedenle, örgütlü olmayan suçlar için gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen ve adlî kolluk görevlisi olan kişinin statüsü "adlî kolluk görevlisidir."
Adlî kolluk görevlisi tarafından düzenlenen rapor ve/veya tutanak dışında, sanığın mahkûmiyetine yeterli ve kesin delil yoksa ve sanık bu tutanak ve/veya rapora itiraz etmiş ise, adlî kolluk görevlisi tanık olarak dinlenmelidir. Adlî kolluk görevlisi, diğer tanıklar gibi kimlikleri gizlenmeden dinlenmelidir.
24.12.2014 tarihli olayda sanığın, atılı suçlamayı ve 24.12.2014 tarihli tutanağı kabul etmediği dikkate alınarak; 24.12.2014 tarihli “RAPOR” başlıklı tutanağı düzenleyen ve statüleri “adli kolluk görevlisi” olan görevlilerin diğer tanıklar gibi kimlikleri gizlenmeden ve sanık ve müdafilerine soru sorma olanağı da tanınarak tanık olarak dinlenmeleri, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında 17.01.2015 tarihinde işlediği ileri sürülen “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçuna ilişkin olarak Adana Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan, 26.08.2015 tarihli 2015/620 suç numaralı fezlekenin 4. sayfasının 12 numaralı paragrafında “ Uyuşturucu maddelerin ambalajları üzerinde parmak izi incelemesinin yapılması için Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespiti Şube Müdürlüğüne teslim edilip, yapılacak inceleme neticesi hazırlanacak iz inceleme ve değerlendirme raporu ve iz incelemesi yapılan materyaller Adli Emanete alınması için ayrıca gönderilecektir.” ibaresinin yazılı olduğu dikkate alınarak; 17.01.2015 tarihli olaya ilişkin olarak parmak izi raporu alınıp alınmadığının araştırılması, rapor alınmış ve suç konusu uyuşturucu maddelerin bulunduğu materyaller üzerinden teşhise elverişli parmak izi ya da izleri tespit edilmiş ise; sanıktan alınacak parmak izleri ile materyaller üzerinden tespit edilen izlerin sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları ile müdafiinin duruşmadaki savunması bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında bir değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanık hakkındaki salıverilme isteğinin reddine, 30.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI
30.06.2016 tarihinde saat: 14.30"da verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı Osman Vuraloğlu"nun katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."in yüzüne karşı 30.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.