
Esas No: 2015/26889
Karar No: 2016/392
Karar Tarihi: 18.01.2016
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/26889 Esas 2016/392 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
A-Sanık hakkında katılanlar ... ve ..."ye yönelik işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan, katılan ..."ye yönelik mala zarar verme ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesi neticesinde;
Sanığın tekerrüre esas alınan sabıkasında mükerrir olduğunun anlaşılması karşısında; tekerrür hükümleri uygulanırken ikinci kez mükerrir olduğunun belirtilmemesi, sanık için kazanılmış hak teşkil ettiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması sırasında aynı maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarındaki bazı sözcüklerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının anılan Kanun maddesinin 1. fıkrasındaki ""hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak"" hükmü gereğince infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ..."ın temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
B-Sanık hakkında katılanlar ... ve ..."ye yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesi neticesinde;
Sanığın tekerrüre esas alınan sabıkasında mükerrir olduğunun anlaşılması karşısında; tekerrür hükümleri uygulanırken ikinci kez mükerrir olduğunun belirtilmemesi, sanık için kazanılmış hak teşkil ettiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müşteki ..."na yönelik eylemde; hırsızlık suçuna konu yerin bina vasfında olup olmadığının veya kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçuna ilişkin olup olmadığının karar yerinde tartışılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Sanığa yüklenen TCK"nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi karşısında, 5271 sayılı CMK 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Kabule göre de;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerden dolayı tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.