Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/374
Karar No: 2017/1183
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/374 Esas 2017/1183 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2017/374 E.  ,  2017/1183 K.

    "İçtihat Metni"

    Hakaret suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1 ve 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul Anadolu 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/06/2016 tarihli ve 2015/604 esas, 2016/440 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/07/2016 tarihli ve 2016/846 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28/12/2016 gün ve 400594 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “ Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2013/15 sayılı ve Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 12/09/2013 tarihli ve 2012/28099 esas, 2013/22065 sayılı ilamlarında, mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği hallerde dahi itiraz merciinin hem maddi olay hem de hukuki yönden inceleme yapabileceğinin belirtildiği,
    Yine Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 09/09/2015 tarihli ve 2015/17216 esas, 2015/24958 sayılı ilamında da, vekalet ücretine hükmedilmemesi sebebiyle yapılan itirazının merciin sınırlı denetim yapma yetkisi bulunduğundan bahisle reddedilmesi üzerine söz konusu bu hükmün bozulmasına karar verildiği,
    Ayrıca Anayasa Mahkemesinin 26/02/2015 tarihli ve 2013/6217 başvuru sayılı kararında "Kanuni düzenlemeler ve içtihat karşısında başvurucu lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi, ilgili yasal mevzuatın lafız ve amacına açıkça aykırı olup, başvurucunun Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir." şeklinde belirtildiği,
    Yukarıdaki bahsi geçen kararlarla birlikte, 1136 Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi gereğince, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine vekalet ücreti tayin olunması gerektiği şeklindeki hükümleri gereğince, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi karşısında, vekili bulunan katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Hükümleri gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu nedenle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 168.maddesinin 1.fıkrasında "Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler." 2.fıkrasında "Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir.” hükümlerine yer verilmiş,
    5271 sayılı CMK"nın 324. maddesinin 1.fıkrasında "Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir." 2.fıkrasında, “Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir." hükümleri düzenlenmiştir.
    5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için, anılan maddenin 6. fıkrasında belirtilen objektif ve subjektif koşulların bulunması ve öncelikle sanığın isnad edilen suçu işlediğinin yapılan yargılama sonucu belirlenmesi gerekmektedir.
    CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabilecektir.
    Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı CMK’nın 267 ila 271. maddeleri, arasında düzenlenmiş olup "İtiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267. maddesinde; "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir" şeklindeki düzenlemeye göre, kural olarak sadece hakim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür.
    CMK’nın 270 ve 271. maddelerine göre, itiraz incelemesi kural olarak duruşmasız ve dosya üzerinden yapılacak, merci gerekli görürse Cumhuriyet savcısı, müdafii veya vekili de dinleyebilecektir. Bunun yanında merci, yazı ile cevap verebilmesi için itiraz istemini Cumhuriyet savcısı ve karşı tarafa bildirebilecek, kendisi de inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılması konusunda emir de verebilecektir.
    İnceleme konusu somut olayda; katılan vekilinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik mahkeme kararına, katılan lehine tesis edilen vekalet ücretine yönelik hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, vekalet ücretiyle ilgili kısmın yargılama giderine ilişkin olduğu bu suretle vekalet ücreti açısından hükmün açıklanmasının geri bırakılamayacağı gerekçesiyle itirazda bulunması üzerine, itirazı inceleyen mercii tarafından, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği görülmektedir.
    Yerel Mahkemece kurulan hükümde, katılan lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre vekalet ücretine hükmedildiği, vekalet ücretinin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilen bir husus olduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen kararın vekalet ücretinin tahsiline engel bir durum oluşturmadığı, ayrıca, gerekçeli karar kapsamı incelendiğinde, hükmedilen vekalet ücretine ilişkin ayrıca tesis edilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmadığı, bu suretle itirazı inceleyen merciinin itirazın reddine ilişkin kararı hakkında kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 06.02.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi