Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2975
Karar No: 2018/11904
Karar Tarihi: 10.12.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2975 Esas 2018/11904 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2975 E.  ,  2018/11904 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-


    Davacı vekili, müvekkillinin uğramış olduğu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin tedavi giderleri ve malul kalması nedeniyle 100,00 TL maddi tazminatın davalılardan; 75.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... Dinçer’den kaza tarihinden itibaren yasal faizle tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 101.695,20 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili, müvekkiline müracaat edilmediğini, sorumluluklarının poliçe limiti ve sigortalının kusuru oranında olduğunu, kusurun ve maluliyet oranın tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Dinçer, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu, emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafık kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, davacının maddi zararı olarak belirlenen 101.695,20 TL"den takdiren %25 oranında (25.423,8 TL) hatır taşıması ve müteferrik kusur nedeniyle hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle 76.271,40 TL tazminatın, olay tarihi olan 05/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...den tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen
    tahsili ile davacıya verilmesine, 25.423,80 TL ve fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Dinçer"den tahsili ile davacıya verilmesine, 65.000,00 TL ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani tazminat istemine ilişkindir.
    1-Davalılar, cevap dilekçelerinde hatır taşıması savunmasında bulunulmadığı göz önüne alınarak, mahkemece, davacı hakkında hükmedilen tazminattan resen hatır taşıması indirimi yapılması doğru görülmemiştir.
    2-Somut olayda, mahkemece desteğin emniyet kemeri takmadan davalı sürücünün aracına binmesi sebebi ile müterafık kusur ile hatır taşıması nedeni ile %25 oranında indirim yapılmış ise de takdir edilen indirim oranı Dairemizin yerleşik uygulamasına göre fazla olup, %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3-Davacılar lehine hesaplanan tazminatlardan, müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle mahkeme tarafından yapılan indirim sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, davanın kısmen reddine karar verildiğinden, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş ve yargılama giderlerinin, reddolunan dava kısmına tekabül eden bölümleri davacı taraf üzerinde bırakılmıştır.
    Oysa, yasal düzenlemeler gereği, TBK"nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceğinin göz önüne alınması gerekirken, davalı yararına müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    4-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç
    edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı lehine takdir olunan manevi tazminat miktarının az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1), (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi