
Esas No: 2016/10290
Karar No: 2019/145
Karar Tarihi: 15.01.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/10290 Esas 2019/145 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen dosyada davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Asıl davada, davacı, 09.04.2010 tarih ve 130 sayılı Tarımsal Krediler Genel Sözleşmesine istinaden davalı ..."e kredi kullandırıldığını, diğer davalıların kefil sıfatıyla bu kredi sözleşmesinin tarafı olduklarını, davalı ..."ın kredi konusu besi hayvanlarını aldığına dair faturayı süresinde davacı bankaya ibraz etmemesi üzerine yapılan araştırma neticesinde davalının satın almayı taahhüt etmiş olduğu besi hayvanlarını almayıp, bu şartı karşılamak amacıyla gerçeğe aykırı faturalar temin etmeye çalıştığının tespit edildiğini, bunun üzerine kredinin geri çağrıldığını, ödenmemesi üzerine ise icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, bu itirazın taraflar arasındaki kredi sözleşmesi açık hükümleri karşısında haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Birleşen davada, davacı banka vekili aynı olaya ilişkin davalı ... aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/3113 dosya numaralı icra takibine davalı borçlu tarafından haksız yere itiraz edildiği ileri sürülerek itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş; bu talebe ilişkin dava dosyasının asıl dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen dava davalıları davaların reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davalar davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, asıl dava için hüküm kurulmuş, birleşen dava için ise hiç bir hüküm kurulmamıştır. HMK."nun 297/2. maddesi gereğince hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine aynı Kanunun 389 maddesinde de, hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Öte yandan davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti, delilleri kararda belirtilip, değerlendirilip, asıl ve birleşen her bir dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Somut olayda asıl ve birleştirilen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır. Bu hali ile verilen karar HMK."nın 297/2.maddesine uygun değildir. Mahkemece asıl ve birleşen davalar bakımından az yukarıda açıklandığı şekilde ayrı ayrı HMK.’nın 297/2. maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde birleşen dosya davacısına iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.