16. Ceza Dairesi 2016/424 E. , 2016/2540 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Hüküm : TCK"nın 268. maddesi delaletiyle 267/1, 53, 58. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Suç tarihinin “29.11.2010, 30.03.2011, 18.05.2011” yerine sadece “29.11.2010” yazılması,
2-İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, somut olayda; idari yaptırım uygulanması için tutanak düzenleyen görevlilere mağdurun kimlik bilgilerini vererek yalan beyanda bulunan sanığın, eyleminin TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu zincirleme olarak oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Sanığın, mağdura karşı eylemini birden fazla kez gerçekleştirdiği ve TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza yönünden kazanılmış hakkı saklı tutulmak suretiyle hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.