3. Hukuk Dairesi 2015/18311 E. , 2017/4395 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davalının, müvekkili şirkete 38 D 6350 plaka sayılı aracını tamir ve bakım için getirdiğini, kendileri tarafından davalının aracı için gerekli işlemlerin yapıldığını ve yapılan iş karşılığı olarak 12/03/2011 tarihli 54882 no"lu ve 26/02/2011 tarihli faturaların tanzim edildiğini ve davalıya bildirildiğini, davalının ödemede bulunmadığı için faturaların davalıya tebliğe çıkarıldığını ve 10/08/2011 tarihinde tebliğ edildiğini, borcunu ödemeyince söz konusu faturalara ilişkin olarak davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve lehlerine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin davacı şirketten Renault marka 25 tipli çekiciyi 04/01/2010 tarihinde faturalı olarak satın aldığını ve 2 yıl garantisinin olduğunu, aracın 5-6 kez arıza yaptığını ve garanti kapsamında ücretsiz olarak tamirinin yapıldığını, aracın 2011 yılı Şubat ayında yine arızlandığını ve yetkili servisine götürüldüğünü, davacı şirketin arızanın garanti kapsamında olduğunu belirterek aracı tamir ettiğini; ancak, daha sonra söz konusu faturaları düzenlediğini, davacı şirket tarafından yapılan aracın arızası ve yapılan parçanın garanti kapsamında olduğunu, bu nedenle arızanın ve değişen parçaların bedelinin müvekkilinden talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak; davanın reddi ile lehlerine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece;bilirkişi incelemesine gerek görülmediği,zira tüm dosya kapsamı ve toplanan delillere göre davalının haklı olduğu,davacı şirket yetkilisinin parça değişmeden önce davalıya parça değişiminin garanti kapsamına girmediğini söylediklerine ilişkin beyanının doğru olmadığı ,nitekim davalıya faturanın sonradan tebliğ edilmesinin de bunu gösterdiği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TBK"nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı araç tamir bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer. Davacının genel kurallar içinde davalıya ait aracı tamir ettiğini kanıtlaması gerekir.
Bundan ayrı,HMK"nun 266.maddesi gereğince; mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.
Somut olayda;davacı yüklenici tarafından davalı araç sahibinin aracında yapılan tamirat ve onarımlara ilişkin olarak ödenmeyen fatura bedellerinin icra takibine konu edildiği,davalı araç sahibi tarafından ise aracında davacı şirket tarafından yapılan işlemler ve parçanın garanti kapsamında olduğu ve bu nedenle de arızanın ve değişen parça bedellerinin kendisinden talep edilemeyeceği gerekçesiyle icra takibine itiraz edildiği, takibin durduğu ve davacı yüklenici tarafından da eldeki itirazın iptali davasının açıldığı sabittir.
Mahkemece, her ne kadar;tarafların isticvap edilmesi suretiyle, bilirkişi incelemesine gerek görülmeden davanın reddine karar verilmiş ise de; yukarıda ifade edildiği üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık TBK"nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olup tarafların iddia ve talepleri teknik hususları içerdiğinden ve çözümü hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, HMK"nun 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece;taraflar arasındaki uyuşmazlığın TBK"nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklandığı gözetilmek suretiyle, dosyanın alanında uzman 3"lü bilirkişi heyetine tevdi edilmesi suretiyle, gerekirse tarafların ticari defterleri de incelenerek taraflar arasında gerekli tamir ve bakım hizmetinin verilip verilmediği,verilmiş ise hizmet bedelinin tespit edilmesi suretiyle sonucuna göre inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.