Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17197
Karar No: 2018/12169
Karar Tarihi: 13.12.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17197 Esas 2018/12169 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/17197 E.  ,  2018/12169 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 04.12.2018 Salı günü davalı vekili Av. ... geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    -K A R A R-


    Davacı vekili, davalıya ait askeri plakalı aracın devrilmesi sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, işgücü kaybına uğradığını, eski haline göre mesleğini daha fazla efor sarf ederek yapmak zorunda kaldığını açıklayıp 172.941,70 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili idareye yüklenecek bir kusur bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü 23.184,32 TL maddi, 18.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ile davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
    bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarar dayalı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin Jandarma Başçavuş olarak görev yaparken, davalıya ait aracın kazasında yaralanarak malul kaldığını açıklayıp maddi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece davacının yargılama sırasında fiilen emekli olduğu gerekçesi ile davacının gelirinin asgari ücret olacağı kabul edilerek yapılan hesaplama hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemini olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de emeklilik ya da çalışma hayatının sona erdiği pasif dönemini oluşturduğu Dairemiz ve Yargıtay"ın yerleşik uygulaması ile benimsenmiştir.
    Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının yargılama sırasında 24.03.2014 tarihinde emekli olduğu belirtilerek davacının yasal emeklilik tarihi olan 2025 yılına kadar değil, fiili emeklilik tarihi olan 24.03.2014 yılına kadar aktif dönem hesabı yapılmış, bu tarihten sonraki dönem için ise pasif dönem hesabı yapılmıştır. Anılan hesaplama yöntemi hakkaniyete, usul ve yasaya aykırı olup hükme esas alınamaz. Davacı, Jandarma Başçavuş olarak görev yaparken, davalıya ait aracın kazasında yaralanarak %29 oranında malul kamıştır. Maluliyetin tespitine ilişkin raporda davacıda kazaya bağlı olarak görme ve işitme kaybının olduğu belirtilmiştir. Davacının yaptığı işi, çalışma bölgeleri ve maluliyet şekli dikkate alındığında zararlandırıcı eylem olmasaydı davacının aktif şekilde görevine devam edeceğinin kabulü ile yasal emeklilik tarihine kadar aktif dönem hesabının yapılması gerekmektedir.
    Buna göre mahkemece davacının zararının belirlenmesi için 01.01.2025 yılına kadar aktif dönem zararının hesaplanması, bilinen dönem için de davacının kaza tarihinden fiili emeklilik tarihine kadar ki geliri bilinebilir olduğundan öncelikle davacının kaza tarihinden emeklilik tarihine (24.03.2014) kadar ki gelirini gösteren belgelerin temin edilmesi, bu belgeler ile saptanan gelir üzerinden
    işlemiş (bilinen) dönem zarar hesabının yapılması; işleyecek dönem hesabında ise davacının fiili emeklilik tarihinde (24.03.2014) bilinen son gelirinin uygulanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı hesap içeren bilirkişi raporuna göre ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Bozma ilamının neden ve şekline göre davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik sair temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi