
Esas No: 2016/2584
Karar No: 2018/12259
Karar Tarihi: 17.12.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2584 Esas 2018/12259 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-...
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, beden gücünde kayıp oluşan davacının zararından davalının sorumlu olduğunu belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 17.08.2015 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 216.939,76 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında gerçek zarardan sorumlu olduklarını, davacının işgöremezlik oranının tespiti için ATK"dan rapor alınması ve ... tarafından yapılmış ödeme varsa bunun da tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 216.939,76 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun biçimde kusur oranlarını belirleyen, uzman bilirkişi raporunun benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan kalıcı maluliyeti bulunup bulunmadığı hususunu, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun biçimde ve kazadaki yaralanma ile illiyet bağı içinde bulunan durumları irdelemek suretiyle değerlendiren uzman bilirkişi heyeti raporundaki maluliyet oranının benimsenmesinde bir usulsüzlük görülmemesine; davacının kaza anında alkollü olmasının zararın doğumu ya da artmasında etkili olduğuna dair bir delilin bulunmadığı ve davalı tarafın da bu hususu ispat edemediği gözetildiğinde, davacı için müterafik kusur kabulünü gerektirir bir durumun somut olayda bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 11.141,86 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.