17. Hukuk Dairesi 2016/2568 E. , 2018/12263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada ağır biçimde yaralanan davacının işgöremez hale geldiğini, davalıya yapılan başvuru üzerine kısmi ödeme yapılmış ise de gerçek zararın karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL. maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 01.04.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 3.143,37 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davadan önce yapılan ödeme nedeniyle ibraname imzalayan davacının tazminat talep hakkının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bakiye poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacının maluliyet raporunun ATK"dan alınması ve SGK tarafından yapılmış ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davadan önce davalı ... şirketi tarafından davacıya ödenen bedel ile davacının hak kazanabileceği tazminat miktarı arasında fahiş fark bulunmadığı, davacı tarafından imzalanan ibranamenin geçerli olduğu ve davacının başkaca maddi tazminat talep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak ... Devlet Hastanesi"nden alınan 03.01.2013 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu raporunda, davacının %12 oranında kalıcı maluliyeti olduğu; ... Devlet Hastanesi"nin 24.06.2013 tarihli raporunda, %7 oranında kalıcı maluliyeti olduğu belirlenmiştir. Mahkeme tarafından alınan, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"nın 28.11.2014 tarihli raporunda ise, davacının sürekli maluliyet oranının %5,3 olarak tespit edildiği; bu maluliyet oranı üzerinden yapılan tazminat hesabına göre mahkemenin davayı reddettiği görülmektedir. Anılan bilirkişi raporlarında, davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli maluliyetine ilişkin tespite esas alınan sebeplerin farklı olduğu ve raporlarda tespit edilen oranlar arasında açık çelişki bulunduğundan, mahkemenin maluliyet hususunda yaptığı araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece; kazayla ilgili olup dosya kapsamında bulunmayan eksik tedavi evraklarının da getirtilmesinden sonra; yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"ndan, davacının kalıcı işgöremezliğe maruz kalıp kalmadığı ve oranı konusunda, dosya kapsamında yer alan raporlar arasındaki çelişkileri de gideren ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması; daha sonra bu rapor doğrultusunda davacının talep edebileceği tazminat miktarı konusunda hesap raporu alınması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.