4. Ceza Dairesi 2014/42929 E. , 2019/2009 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit,hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet,temyiz isteminin reddi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre sanık ..."un bilinen en son adresinin aynı zamanda MERNİS adresi olduğunun, yokluğunda verilen gerekçeli kararın sanık adına MERNİS adresine tebliğe çıkartıldığının ve 18.02.2016 tarihinde tebliğ imkansızlığı nedeniyle muhtara tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre sanığın adreste bulunmaması halinde, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim ederek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekirken; bu işlemler yapılmadan, sanığın MERNİS adresinde oturup oturmadığı veya MERNİS adresinden sürekli olarak ayrılıp ayrılmadığı tespit edilmeden doğrudan aynı Kanun"un 21/2. maddesine göre işlem yapılarak tebliğ evrakının muhtara teslim edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından; sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen ve hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Sanığın, katılan GEDAŞ görevlisinin elektrik sayacını sökmesi sebebiyle hakaret ettiğinin anlaşılması karşısında, eyleminin TCK"nın 125/3-a maddesi kapsamında hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının, kapsam ve içerik itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği,
Anlaşıldığından sanık ..."un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince,
Sanığın elektrik sayacını sökmeye gelen görevliye sayacı sökerken tutanak ve beyanlarda belirtildiği üzere ""çay bardağını kafana atar kırarım, tek başına yakalarsam sana ne yapacağımı biliyorum, erkeksen sayacı sök, ben sana ne yapacağımı biliyorum"" şeklinde sözlerle tehdit içerikli sözler söylemesi eyleminin, TCK"nın 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ..."un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 13/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.