
Esas No: 2016/9952
Karar No: 2018/8967
Karar Tarihi: 06.11.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/9952 Esas 2018/8967 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
......
Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, Kurumca düzenlenen 2015/10205-10206-10207 ve 10209 sayılı ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
5510 sayılı Kanunun 102’nci (506 sayılı Kanunun 140) maddesinde davalı Kurum tarafından verilen idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme uyarınca; idari para cezasını gerektiren şartlar oluştuğunda Kurum tarafından verilecek idari para cezası ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmaması halinde, idari para cezası kesinleşir ve Kurum alacağına dönüşür. Ne var ki; Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmayacaktır.
Burada söz konusu olan idari para cezasının kendisinin iptali olup, tahsili nedeniyle tanzim edilen ödeme emrinin iptali ya da borçlu olmadığının tespiti talepleri iş mahkemesinin görev alanındadır. Bu nedenle 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi uyarınca davaya konu idari para cezalarını içeren ödeme emirlerinin dayanağını oluşturan idari para cezası kararlarının iptali için davacı tarafından idare mahkemelerinde dava açılıp açılmadığı araştırılmalı, dava açılmış ve sonuçlanmış ise kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında idari para cezalarının kesinleşmesi olgusu bekletici sorun yapılarak, elde edilecek sonuca göre davacının idari para cezalarından sorumlu olup olmayacağı saptanmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik araştırma ve incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......