8. Hukuk Dairesi 2013/8769 E. , 2014/580 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Menderes Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2012/453-2013/119
B.. Ç.. ve müştereklerinin hasımsız olarak açtıkları mirasçılık belgesi istemi davasının reddine dair Menderes Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 06.03.2013 gün ve 453/119 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, vekil edenlerinin üst soy miras bırakanları olan Salih, Salih"in eşi F. ile S."in annesi Ayşe ve kız kardeşi Ayşe"nin mirasçılık belgelerinin verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kök murislerle davacılar arasındaki bağlantının sağlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili tarafından, dosya kapsamına göre irs ilişkisinin ispatlandığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 598. maddesi hükmünde; başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, Sulh Mahkemesi"nce mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, mirasçılık belgesinin geçersizliğinin her zaman ileri sürülebileceği açıklanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 575. maddesi hükmüne göre miras ölümle açıldığı gibi aynı Kanun"un 30.maddesi hükmüne göre de; nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde, gerçek durumun her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğu düzenlenmiştir. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Dosya kapsamından; miras bırakanlar adına kayıtlı, 235 ada 34 parsel sayılı zeytinliğin dayanağı olan 12/03/1934 tarih, 218 nolu tapu kaydının, R. muhacirlerinden İ. oğlu Ç. S., S."in karısı F. Hanım ve kız kardeşi A. ve annesi A. Hanımlara eşit olarak 1771 sayılı Kanun"a göre ve Tapu Komisyonu"nun 18/09/1932 tarih, 67 sayılı kararı ile tapuda kayıtlı olduğu, 235 ada, 34 parsel sayılı zeytinliğin kadastro beyanname ve kayıt varakasının "beyanname" başlıklı ikinci sayfasında İbrahim oğlu S. Ç..tescil beyanının "hissedarlardan anam Ayşe ile kız kardeşim diğer Ayşe sonradan öldüler, veraset senedi henüz alınmadı, tespitin tapu kaydı gibi yapılmasını isterim. 30/05/1950" şeklinde olduğu; 80 ada 2 parsel sayılı arsanın dayanağı olan 12.03.1934 tarih, 217 nolu tapu kaydının R. muhacirlerinden İ. Oğlu Ç.S., Salih"in karısı F. Hanım ve kız kardeşi A. ve annesi A."ye eşit olarak 1771 sayılı Kanun"a göre ve Tapu Komisyonu"nun 18/09/1932 tarih, 67 sayılı kararı ile tapuda kayıtlı bulunduğu 80 ada 2 parsel sayılı arsanın kadastro beyanname ve kayıt varakasının "beyanname" başlıklı ikinci sayfasında miras bırakanların komşusu H. karısı H. kızı M. C."ın "...B. Ç. S."in anası dahi ölmesi ile evlatları S. ve A."ye ve S. kardeşi A."nin de bekar olarak ölmesi ile veraseti kardeşi Salih"e kaldığı, veraset ilamı almadık, tapu gibi tespitini isterim." şeklindeki beyanına istinaden Tespit Komisyonu"nun 21/05/1949 tarihli kararı ile beyannamede isimleri yazılı malikler adına tespit kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Toplanan deliller, dinlenen tanık anlatımları ve nüfus kayıtları, kadastro beyanname ve kayıt varakları ile tapu senetlerine göre miras bırakanlardan Mustafa kızı Ayşe, miras bırakan 01.07.1899 doğumlu S. Ç."in annesi, İbrahim kızı Ayşe"nin ise kız kardeşi olduğu; nüfus kayıtlarından davacıların S. Ç. ve S."in eşi F.Ç."in altsoyları oldukları anlaşılmaktadır. Miras bırakanlardan İbrahim kızı Ayşe ve M. kızı A."nin kayıt maliki oldukları 12.03.1934 tarih, 217 ve 218 nolu tapu senetlerinin verildiği 1934 senesinden sonra, iş bu tapu senetlerinin uygulandığı kadastro tespitlerinin yapıldığı 1949 ve 1950 yıllarından önce öldüklerinin kabulü gerekir.
Hal böyle olunca mahkemece az yukarıda açıklanan hukuki olgulara göre mirasçılar ve miras paylarının miras bırakanların ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanarak belirlenmesi ve mirasçılık belgesi verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK"nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.