17. Hukuk Dairesi 2016/3246 E. , 2018/12325 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 09/05/2014 günü davacılar murisi ..."ün idaresindeki araçla yaptığı tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını, soruşturma kapsamında yapılan bilirkişi nicelemesi neticesinde ..."ün tam kusurlu bulunduğunu belirterek şimdilik 40.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini 268.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davanın kabulü ile; 268.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş. ( ... Sigorta A.Ş.) "den poliçe limiti olan 268.000,000 TL ile sınırlı olmak üzere alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 91/1. maddesinde, işletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur", aynı Kanunun 85/1. maddesinde, "bir moturlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı", aynı yasanın 85/son maddesinde ise, "işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur." hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1 maddesinde de, "sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"na göre işletene düşen hukuki sorumluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder" şeklinde ifade edilmiş, 86. maddesinde ise, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilememiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur hükmü ile işletenin ve dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerine göre zorunlu mali sorumluluk sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır.
Somut olayda, davacıların desteği ..., davacı ..."nin işleteni olduğu (... ait olup ZMSS poliçesinde de Hayriye"nin sigortalı konumunda bulunduğu) araçta meydana gelen tek taraflı kazada ölmüştür. İşleten hiçbir şekilde sahibi veya işleteni olduğu aracın ZMSS"sinden yararlanamaz. Çünkü sigorta sözleşmesinin tarafı ve sigorta ettirendir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında davacı ..."ün kendine asaleten talep etmiş olduğu destek zararının tazminini davalı sigortadan istemesi mümkün değildir.
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ..."ün kendisine asaleten açtığı dava yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı vekilinin, toplam tazminat tutarının poliçe limitine oranlanması gerektiği hususuna ilişkin bulunan temyiz itirazının incelenmesine ise bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin toplam tazminat tutarının poliçe limitine oranlanması gerektiği hususuna ilişkin bulunan temyiz itirazının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.