11. Hukuk Dairesi 2015/6469 E. , 2016/394 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16.12.2014 tarih ve 2014/548-2014/481 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı .... vekili ve fer"i müdahil .... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ..... Şubesi nezdine bulunan mevduatının değerlendirmekteyken, banka yetkililerince bilgisi ve rızası olmadan off-shore hesaplarına aktarıldığını, müvekkilinin bu durumdan ancak bankaya el konulduktan sonra haberdar olabildiğini, paranın usulsüz krediler verilmesi için kullanıldığını, davalı bankanın haksız fiili nedeniyle 5.144,38 TL"nin bankaya yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek hesap cüzdanında yazılı vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar işleyecek avans faizinden az olmamak üzere temerrüt faizi uygulanmasına, 3095 sayılı Kanun"un madde 2/2 gereği olan en yüksek avans faiz oranına göre belirlenen faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .... vekili, davanın zaman aşımı ve hakdüşürücü süre ve husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu işlemin davacının talimatı ile gerçekleştirildiğini, daha fazla faiz getirisi elde etmek amacıyla devlet güvencesinde olmayan bu yatırımı tercih eden davacının ulaşamadığı alacağını talep hakkının olmadığını savunarak, davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
Davalı .... vekili, dava konusu işlemin davacının talimatı ile gerçekleştirildiğini, daha fazla faiz getirisi elde etmek amacıyla devlet güvencesinde olmayan bu yatırımı tercih eden davacının ulaşamadığı alacağını talep hakkının olmadığını, ...."nin taraf olduğu sözleşmeler uyarınca müvekkilinin sorumlu olmadığını, davada müvekkil bankanın değil, hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlerden kaynaklanabilecek borçları ...."nin üstlendiğini ve hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlere ilişkin borçlar yasa gereği .... üzerine nakil edilmiş olduğundan sadece ...."nin davalı sıfatı olması gerektiğinden bu sebeple öncelikle husumet itirazlarının kabulüne karar verilmesini mahkemenin re‘sen taraf değişikliğine hükmetmesi gerektiğini, bu itirazlarının reddi halinde dava süresi içinde açılmadığından zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Fer"i Müdahil .... vekili, müvekkili kurumun davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, davanın asıl muhatap olan ...."ye tevcih edilmesi gerektiğini savunmuş davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı ..."a devrinden önce ..."nin ..... Şubesi"ne davacı tarafından 20/09/1999 tarihinde hesap açtığı, 6.320,00 TL"nin hesaba yatırıldığı, vade sonunda 1.850,00 TL"nin çekilmesi nedeniyle, 29/11/1999 tarihi itibariyle hesaptaki bakiye bedelin 5.144,38 TL olduğu, paranın kayden yurdışı Off Shore bankasına gönderildiği, dava dışı......"nin fiilen ve hukuken tüzel kişiliğinin 2006 yılında sona erdiğini bu şirketin dava konusu paranın tahsil edilme olanağının kalmadığı, havale görünümlü mevduat toplama işleminin davacılar yönünden haksız fiil niteliğinde olup, taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığından davalı bankanın külli halef sıfatıyla sorumluluğunun BK"nın 41, 55 ve TTK"nın 336. maddeleri gereğince banka çalışan ve yöneticilerin haksız fiilerinden kaynaklandığı bu hususun kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile belirlendiği, bu nedenlerle davacının 29/11/1999 tarihinden itibaren davalı bankadan 5,144,38 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu tutarın 3095 sayılı Yasa"nın 2. maddesi gereğince avans faizi ile birlikte tahsili şeklinde davanın kabulüne karar verilmiş, davalı .... yönünden ise, pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, gerekçesiyle .... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı .... vekili ve fer"i müdahil .... vekili temiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı .... vekilinin aşağıdaki üç nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Bir davada kararı temyiz etme hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir. Fer"i müdahil .... vekili, verdiği temyize cevap dilekçesinde kararın davalı banka yararına bozulması isteminde bulunmuş olup, fer"i müdahil .... vekilinin söz konusu dilekçesi temyiz istemi mahiyetinde ise de, davalı banka yanında feri müdahil olarak davaya katılan ...."ın HUMK"nın 433/2. maddesi uyarınca ancak karşı taraf sıfatına sahip davacı tarafın temyizine karşı katılma yoluyla temyiz hakkı bulunduğundan davalı bankanın temyiz dilekçesine istinaden katılma yoluyla temyiz yoluna başvurması mümkün olmadığı gibi, fer"i müdahil .... vekilinin temyiz dilekçesini temyiz defterine kaydettirmediği ve temyiz harcını da yatırmadığı, bu haliyle usulünce yapılmış temyiz istemi de bulunmadığı anlaşıldığından, fer"i müdahil .... vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Dava, banka hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı bankaya harç yüklenmiş ise de; davalı ...."ye karşı iş bu davanın açılma nedeninin bu banka tarafından devir alınan ..."nin işlem ve eylemlerinden kaynaklandığı, davacıya ait paranın...."ye gönderilmesi konusundaki işlem ve eylemleri yürüten ..."nin .... tarafından devir alındıktan sonra en son ..."ye devredildiği, bu durumda Fon Bankası iken ..."ye devredilen ..."nin eylemlerinden dolayı açılan davada bu bankayı devir alan ..."nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde harç ile sorumlu tutulması doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle fer"i müdahil .... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı banka vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının davalı bankaya bakiye harç yükleyen 4 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Davalı .... harçtan muaf olduğundan davalının harç ile sorumlu tutulmamasına ve davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı ile 87,90 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine” bendinin yazılmasına, yine hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin 6 numaralı bendinde yer alan “769,95 TL (24,30 TL BVH, 87,90 TL PH, 3.75,00 TL VSH, 500,00 TL BK ücreti, 154,00 TL posta gideri), ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine “654,00 TL (500,00 TL BK ücreti, 154,00 TL posta gideri) ibaresinin yazılmasına, kararın bu şekilde davalı .... yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.