
Esas No: 2016/149
Karar No: 2016/426
Karar Tarihi: 18.01.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/149 Esas 2016/426 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/03/2015 tarih ve 2015/352-2015/247 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1993-1995 yılları arasında ... İlçesi .... "nda görev yapmakta iken adına mülga .... Bankası Şubesi"ne haberinin olmadan (eski TL cinsinden) 8.557,550 TL yatırıldığını, şubenin tasfiyesi üzerine tüm işlemlerin davalıya geçtiğini, bu paradan bilahare haberdar olduğunu, bankalar tarafından müvekkiline hiçbir bildirim yapılmadığını ileri sürerek, 8.557,550 TL"nin güncel değerinin belirlenerek şimdilik 3.500,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının tacir olmadığı gibi uyuşmazlığın mutlak ticari davalardan da olmadığı, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizliğine ve dosyanın talep halinde Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/K maddesinde "Tüketici"nin, ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olduğu, Yasa"nın 3/L maddesinde "Tüketici işlemi"nin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma ... bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olduğu, Yasa"nın 73/1 maddesinde de, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli bulunduğu düzenlenmiştir.
Dava, mevduat hesabındaki paranın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Açıklanan yasa hükümlerine göre somut uyuşmazlıkta davacı tüketici, davalının işlemi tüketici işlemi olup uyuşmazlıkta tüketici mahkemesi görevlidir.
Bu nedenle 6100 sayılı HMK 114/c maddesi gereğince dava dilekçesinin usulden reddi ile dava dosyasının görevli tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.