17. Hukuk Dairesi 2018/2781 E. , 2018/12400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete motorlu kara taşıtları birleşik kasko sigortası poliçesi ile sigortalı olan dava dışı ... "e ait ... plakalı aracın, 13/04/2012 tarihinde davalı idarenin 9. Bölge Müdürlüğünün sorumluluğunda bulunan 4-370-03 numaralı yolun 55. Km."sine geldiğinde yol yapım çalışması nedeniyle, davalıca hiçbir önlem alınmadığı ve gerekli işaret, uyarı levhaları konulmadığı için çalışma yapan davalı idareye ait 21 DS 874 plakalı araca arkadan çarpması neticesinde hasara uğradığını, meydana gelen hasar nedeniyle müvekkil şirket sigortalısına ait aracın pert olduğunu ve sigortalıya aracın değeri olan 49.500,00-TL"den sovdaj bedeli olan 24.600,00 TL düşülerek 24.900,00 TL"nin 05/07/2012 tarihinde ödendiğini, trafik kazası tespit tutanağına göre 2/8 oranında kazanın oluşumunda davalının kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu nedenle davanın kabulü ile müvekkil şirketin sigortalısına ödemiş olduğu 6.225,00-TL"nin davalının hasarın meydana gelmesinde kusur oranının değişmesi ihtimali karşısında kusura ve tespit edilecek hasar miktarına ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 05/07/2012 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; Görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkil idarenin herhangi bir kusuru olmadığını, istenilen tazminat tutarı ile müvekkil idareye atfedilen kusur oranının çok yüksek olduğundan kabul edilemez olduğunu, zaten trafik kaza tutanağında da kazanın meydana gelmesinde
sürücü ..."in kusurlu olduğunun belirtildiği, dava konusu yolda yapılan çalışmalarla ilgili olarak gerekli işaretlemeler yapıldığını, araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52. maddesi(b) bentte; sürücüler hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava, ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak kuralını ihlal ederek kazaya sebebiyet verdiğini, davacının tazimat talebinin çok yüksek olup zenginleşmeye yol açacak kadar yüksek olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 6.225,00 TL"nin 05/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalı idare aleyhine yol yapım çalışması nedeniyle, bakım ve yapım hususunda trafik düzenini ve güvenliğini sağlama sorumluluğuna (hizmet kusuruna) dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davaya o hukuk sistemine dâhil yargı mercilerinden hangisinde bakılacağını ifade eder.Uyuşmazlığa hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir.
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı KTK.nın 7/a maddesinde; karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı Yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin Özel Hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğurmaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen 2918 sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85. vd. maddelerinde araç işletenin sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi"nin Kuruluşu ve İşleyişi Hakkında Kanun"un 19. maddesinde “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi"ne başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi"nin karar
vermesine değin erteler. Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilir ” düzenlemesi yer almaktadır.
Dosya kapsamına göre, aynı konuda, ... İdare Mahkemesi"nin ... Esas-2013/623 Karar sayılı 03.05.2013 tarihli kararı ile adli yargı yolunun görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece, eldeki uyuşmazlık yönünden idari yargı yolunun görevli olduğu gözetilerek, derdest bulunan dava dosyasındaki yargılamayı durdurmak suretiyle (UMK m. 19/I), dosyayı kül halinde yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi açısından Uyuşmazlık Mahkemesi"ne göndermesi, bu mahkemece verilecek kararı bekleyerek sonucuna göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.