17. Hukuk Dairesi 2018/3455 E. , 2018/12403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların maliki ve işleteni olduğu otobüste müvekkillerinin annesinin yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kaza nedeniyle vefat ettiğini belirterek davacılar için ayrı ayrı 50.0000,00"er TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsil olarak tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. Vekili; yetki itirazında bulunarak ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu,kaza yapan... plakalı aracın makilinin diğer davalı Yol Seyahat Taş. Gıda Reklam Org. Eml. San. ve Tic. Ltd. Şti.olduğunu, diğer davalı firma ile müvekkili şirket arasında taşıt sözleşmesi gereği ... plakalı aracın yolcu taşıma işlerini yaptığını, diğer davalı firmanın taşıma işlerini yaparken kendi aracı ve personeli ile hizmet verdiğini ve gerek kazanın oluşunda, gerekse kişilerin uğradığı zararda müvekkili şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığını, talep edilen manevi tazminatın haksız ve fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Yol Seyahat Taşımacılık Gıda Rek. Org. Emlak San. Tic. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; davanın kısmen kabulü ile, davacı ... Ekmekçi yönünden 20.000,00TL, davacı ... yönünden 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte
davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK."nın md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.