17. Hukuk Dairesi 2018/2096 E. , 2018/12406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili asıl davada; müvekkili ... tarafından kullanılan ve davacı ... ve müteveffanın kızı Rümeysa"nın içerisinde bulunduğu araç ile seyir halinde iken davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarptığı trafik kazasında ... "in hayatını kaybettiğini, eşi ..."in hayati tehlike geçirdiğini, ... ve ..."in ise çeşitli
yerlerinden kırık vs. oluştuğunu, bu durumdan dolayı davacı müvekkillerinin maddi ve manevi zararlara uğramış olduklarını, davacı ..."in aracının kullanılamaz hale geldiğini, bu durumun ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ... D.İş sayılı dosyasında tespit ettirildiğini, tüm davacıların manevi yönden büyük zararlara maruz kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile davacı eş ... için 5.000,00 TL ve kızı ... için 2.500,00 TL"den toplam 7.500,00 TL maddi tazminata ve eş ... için 40.000,00 TL, kızı ... için 50.000,00 TL, anne ... için 10.000,00 TL,baba ... için 10.000,00 TL, kardeşler Sedat, Vedat ve Selma için ayrı ayrı 7.500,00 TL"den toplamda 132.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyasında; ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/488 E. sayılı dosyasından birkısım tedavi giderlerinin tahsili için dava açıldığını davanın devam ettiğini, davacının devam eden tedaviler ve bakıma muhtaç olması nedeniyle doğacak tedavi giderleri için haklarını saklı tutarak ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 30.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinin poliçe limitiyle sorumlu tutularak kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; asıl davanın reddi ile birleşen dava için derdestlik itirazında bulunarak davacıya 30.838,00 TL tazminat ve 2.400,00 TL bakım ücreti ödendiğini sorumluluğunun kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; asıl dava yönünden; davacıların destekten yoksun kalma tazminatı yönünden açtıkları davanın feragat nedeniyle reddine, davacılardan ..."in eşini kazada kaybetmesinden dolayı 20.000,00 TL, ..."in annesini kaybetmesinden dolayı 25.000,00 TL ..."in ... için ayrı ayrı 5.000,00"er TL Sedat, ..., ... için ayrı ayrı 3.750,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı .... yönünden açılan manevi tazminat davasının reddine, birleşen dava
yönünden davacıların açtıkları davanın reddine karar verilmiş; hüküm,davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat yönünden feragat edildiğini, birleşen davadaki taleplerin maddi tazminat talebini içerdiğini gerekçe göstererek birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl dava 23.09.2004 tarihinde açılmış, davacılar vekili 19.12.2005 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiklerini,davacı ... için tedavileri devam ettiği için tedavi esnasında çıkacak maddi tazminat haklarını saklı tuttuğunu beyan etmiştir. Birleşen dava ise 26.08.2009 tarihinde bakım ve tedavi giderleri için açılmış, birleştirme kararı ise 12.11.2009 tarihinde verilmiştir. Mahkemece, davacının maluliyetine dair tespit yapılmamıştır. O halde doğmamış bir haktan feragat edilemeyeceğine göre mahkemece toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- 6098 sayılı TBK"nun 56. (818 sayılı BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kazanın meydana geldiği tarih de göz önünde bulundurularak davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar yüksek manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.