Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2141
Karar No: 2016/474
Karar Tarihi: 19.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/2141 Esas 2016/474 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/2141 E.  ,  2016/474 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.11.2014 tarih ve 2014/472-2014/545 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19.01.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. .... ile davalı vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin yazıcı sarf malzemeleri ithal edip, yurt içinde satış faaliyetinde bulunduğunu, kısa süre içerisinde son kullanıcı ve bayiler tarafından ürün kalitesi bakımından aranır hale geldiğini, ürünlerini bir çok ilde bulunan satış noktalarından ve internet üzerinden satışa sunduğunu, bu markalarının ve satış yaptığı "...." adlı web sitesinin tanınması için yoğun çalışmalar yaptığını, müvekkili gelirinin %80"inin web sitesi "...." üzerinden yaptığı satışlardan elde ettiğini, öncesinden müvekkilinin müşterisi olan ve kötüniyetli olarak ondan bilgi alan davalının "...." alan adını 20.01.2010 tarihinde kendi adına geçici olarak tescil ettirdiğini ve müvekkili şirket gibi bu web sitesi üzerinden satış yapmaya başladığını, " ..." ibaresiyle marka başvurusunda bulunduğunu, marka başvurusuna ise itiraz edildiğini, site ana sayfasında "..." ibaresi için tescilli manasına gelen "register/tescillidir." ibaresini kullanarak güven yaratmayı amaçladığını, davalının hem ana sayfasında bu ibareyi kullandığını hem de sayfanın alt kısmında "..., ..."a ait Tescilli Markasıdır." ifadesine yer verdiğini, halbuki tescil edilmiş bir marka olmadığını, halka yanıltıcı bilgi verdiğini, davalının haksız yere kullandığı "tescillidir" ibaresi ile haksız bir üstünlük sağladığını, iki şirket arasında böyle bir kıyaslama yapılabilmesi için
    de internet üzerindeki reklamlarında müvekkili şirketçe satılan ürünlerde kullanılan ve şirket yetkilisi adına tescil edilmiş bulunan "..." ibaresini kullandığını, böylece ... marka ürünleri almak isteyenlerin internete girip markayı sorguladıklarında karşılarına davalıya ait alış veriş sitesinin çıktığını, .... arama motoru ile müvekkili markasına ulaşmaya çalışan kişilerin davalı sitesine yönlendirildiğini, haksız rekabet ve marka hakkına tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, haksız rekabetin men"ine, davalıya ait alan adı olan ... alan adının iptaline, 2.000,00 TL maddi ve 3.000,00 TL manevi zararın dava tarihinden geçerli ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün davalıya ait ... sitesinde 15 gün süre ile aralıksız "alışveriş sepeti" modülünün hemen altında yayınlanmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı adına tescilli olan “....” markasının davalı tarafından ... reklamları aracılığı ile "...." adlı internet sitesinin kaynak kodlarında meta-tag olarak kullanmak suretiyle davalı tarafın marka haklarına karşı gerçekleştirdiği ihlalin ve haksız rekabetin men"ine, 2.000.00 TL maddi ve 3.000.00 TL manevi tazminatın tahsiline, diğer istemlerin reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce, davacı tarafça hüküm özetinin ilanına da karar verilmesi istenilmiş olmasına rağmen hiç bir gerekçe gösterilmeden bu istemin reddi yönünde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalının, davacının marka haklarına karşı gerçekleştirdiği ihlalin ve haksız rekabetin menine, 2.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün gazetede bir kez ilanına, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Mahkeme ilamı, hükmü temyiz eden davacı vekiline 30.12.2014 tarihinde, davalı vekilinin temyiz dilekçesi ise 15.01.2015 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm anılan davacı vekili tarafından HUMK"nın 433. maddesinde öngörülen 10 günlük katılma yoluyla temyiz süresi geçirildikten sonra 30.01.2015 tarihinde temyiz edilmiştir. 01/03/1990 gün ve 3-4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı’nda süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında yerel mahkeme bir karar verilebileceği gibi, Yargıtayca da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden HUMK’nın 432/4. maddesi uyarınca davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, gerek dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı TTK"nın 61.(6102 sayılı TTK"nın 59.) maddesi, gerekse de 5846 sayılı FSEK"in 78. maddesi kapsamında yapılacak ilanın sekil ve muhtevasının hakimin takdirinde bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3- Mahkemece davanın kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen yargılama sırasında vekille temsil edilen davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş bulunması doğru olmamış, hükmün bu yönden bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 8 numaralı bendinden sonra gelmek üzere “Davalı taraf yargılamada vekille temsil olunduğundan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.200 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” bendinin hükme eklenmesine, kararın bu şekilde davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi