
Esas No: 2017/2645
Karar No: 2017/1897
Karar Tarihi: 13.02.2017
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/2645 Esas 2017/1897 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili ve Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ve ilave tediye alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Mahkemece tarafların talep ettikleri hak ve alacaklarının tamamına ilişkin olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması kanun gereğidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 esas, 2007/611 karar sayılı ilamı).
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarih, 2012/13-747 esas, 2012/84 karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 297. maddeye uygun olmalıdır.
Somut olayda, bozma öncesi verilen karar, taraf temyizi ile kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma , hafta tatili ve genel tatil ücreti yönünden bozulmuştur. Mahkemece, bozma öncesi TİS"den kaynaklanan alacak farklarına ve ilave tediye alacağına ilişkin kurulan hüküm bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Ne var ki, Mahkemece bozma sonrası bu alacak kalemleri hakkında hüküm kurulmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.