
Esas No: 2015/17380
Karar No: 2016/10052
Karar Tarihi: 05.12.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17380 Esas 2016/10052 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.06.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 18.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali nedeniyle tapu iptali ile kadastral parselin ihyası ve tescil isteğine ilişkindir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz etmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
İmar şuyulandırılmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda da dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Somut olayda, davacı Hazinenin kayden maliki olduğu 113 ada 52 parsel sayılı taşınmazda 02.03.2007 tarih ve 2007/8 sayılı encümen kararı ile yapılan imar uygulamasının .... 2. İdare Mahkemesinin 2010/643 Esas, 2011/385 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği ve kararın kesinleştiği dosya kapsamı ile sabittir. Diğer taraftan davacı ..."nin 113 ada 52 parsel sayılı taşınmazının anılan imar düzenlemesi sonucu dava konusu 113 ada 31 parsel ile davadışı birçok parsele dağıtım gördüğü, 113 ada 31 parsel sayılı imar parselini oluşturan diğer parselin ise 103 ada 12 sayılı ihdas parseli olduğu dosyadaki mevcut kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Öyle ise, 113 ada 31 parselin dayanağı olan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmesi sonucu sicil kaydının yolsuz tescil durumuna dönüştüğü kuşkusuzdur. Davacı ... de, dava dilekçesinde yolsuz tescil niteliğinde bulunan 113 ada 31 parselin tapu kaydının iptali ile kayıtların eski hale getirilmesi ve ... adına tescili isteğinde bulunmuştur. O halde davacı ..."nin 113 ada 52 parsel sayılı taşınmazının ihyasına yönelik eldeki davayı açtığı, mülkiyet hakkına sahip olduğu ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu tartışmasızdır.
Hal böyle olunca ihyası talep edilen 113 ada 52 parsel sayılı taşınmazın çap sınırları üzerinde oluşturulan alanların (imar parselleri, yol, park v.s.) yapılacak keşifle belirlenmesi, mülkiyet hakkı etkilenecek maliklerin davada yer almalarının sağlanması, taraf delillerinin toplanıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temiyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.