17. Hukuk Dairesi 2018/1257 E. , 2018/12547 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 11.08.2009 tarihinde müvekkili ...’nun sevk ve idaresindeki motorsiklet ile davalı şirkete sigortalı aracın çarpışması neticesinde müvekkillerinin yaralandığını belirterek şimdilik ... için 500,00 TL fatura edilemeyen tedavi gideri, 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 4.500,00 TL daimi sakatlığı nedeniyle uğradığı işgücü kaybı, ... için 500,00 TL fatura edilemeyen tedavi gideri, 500,00 TL geçici işgöremezlik, 500,00 TL daimi sakatlığı nedeniyle uğradığı iş gücü kaybı, ... için 500,00TL fatura edilemeyen tedavi gideri, 500,00 TL işgöremezlik zararı için toplamda 8.000,00 TL maddi tazminat alacağının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin dava, hak ve manevi tazminat alacaklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Şirketi vekili; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, davacılardan ... için 875,92 TL geçici iş göremezlik 3.949,03 TL sürekli işgöremezlik, 750,00 TL zorunlu tedavi gideri olmak üzere toplam 5.574,95 TL, davacılardan ... için 2.494,99 TL sürekli iş göremezlik, 1.250,00 TL zorunlu tedavi gideri olmak üzere toplam 3.744,93 TL, davacı ... için ise
288,00 TL geçici iş göremezlik ve 250,00 TL zorunlu tedavi gideri olmak üzere toplam 538,22 TL tazminatın davalıdan 14/07/2011 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin isteklerin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı 1.890,00 TL olup, davacı ... yönü ile hükmedilen maddi tazminat miktarı 538,22 TL olduğundan karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz istemlerinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
a-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 12. maddesi “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez” hükmünü içermektedir. Bunun yanında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini
vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti taktir edilmesi gerekmektedir. Somut olayda her bir davacı lehine hükmedilen maddi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken tek vekalet ücreti taktir edilmesi doğru görülmemiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle HUMK"nın 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
b-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davalıya sigortalı araç özel araç olup, asıl zarar verenden istenilemeyecek ticari temerrüt faizinin, onun sorumluluğunu üstlenen davalı sigortadan da istenemeyeceği, dolayısıyla bu aracın haksız eyleminin de TTK"nın 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına, bu durumda da bu davalıdan ancak yasal faiz istenebileceğine, bu davalının hukuki sorumluluğunu üzerine alan davalı ... şirketinden de ancak aynı oranda temerrüt faizi istenebileceğine göre, davalı ... bakımından istem gibi ticari işlerde öngörülen avans faizine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle HUMK"nın 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
c-Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile toplam 39.432,72 TL tazminata karar verilmesini talep etmiş, mahkemece toplam 9.858,10 TL tazminatın tahsiline karar verilmiş, reddedilen tazminat yönü ile davalı lehine 3.548,97 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine şeklinde ilamda yazılması gerekirken davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, şeklinde yazılması doğru görülmemiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının mahkeme hükmünün kesin olması nedeni ile REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3-a) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 8. bendinde yer alan "1.500,00 TL" ibaresinin önüne “ayrı ayrı her davacı için” ibaresinin eklenmesine, (3-b) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2. bendinde yer alan “avans” ibaresinin
hükümden çıkarılarak yerine "yasal" ibaresinin yazılmasına, (3-c) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 9. bendinde yer alan “davalıdan” ibaresinin hükümden çıkarılarak “davacılardan” ibaresinin yazılmasına, “davacılara” ibaresinin hükümden çıkarılarak “davalıya” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 467,64 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.