Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8615
Karar No: 2018/9481
Karar Tarihi: 15.11.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/8615 Esas 2018/9481 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/8615 E.  ,  2018/9481 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı Kurum, 01.11.2011 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucuna bağlı olarak yaralanan sigortalıya ödenen geçici işgöremezlik, tedavi gideri ve peşin sermaye değerli gelir ödemelerinden oluşan sosyal sigorta yardımlarının 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca davalı işverenden rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Zararlandırıcı sigorta olayında; devlet adına sosyal güvenlik kanunlarını uygulamakla görevli .....birinci kişi, risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalının ya da hak sahiplerinin Kurumdan yardım görmesi için primleri ödeyen işveren ikinci kişi konumundadır. Bunun dışında kalanlar ise üçüncü kişi olarak tanımlanmaktadır. 506 sayılı Yasanın Prim Belgeleri başlığını taşıyan 79/1. maddesine göre; işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek belgeleri ait olduğu ayı veya dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle ve Kurumca istenilmesi halinde iş yeri kayıtlarını ibraz etmekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren bir ay içinde yazılı olarak Kuruma bildirmekle yükümlüdür. İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesine göre başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi halinde, sigortalıyı devir alan, geçici iş ilişkisi süresine ilişkin bu fıkrada belirtilen belgelerin aynı süre içinde işverene ait iş yerinden Kuruma verilmesinden işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur. Somut olayda, öncelikle sigortalının işe girişinin davalı ... tarafından bildirildiği ve sigortalının davalının çalışanı olduğunun görüldüğü, fakat olay günü İl Müftülüğünce görevlendirildiği sırada kazanın gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri uyarınca davalı işverenin sigortalıyı geçici olarak bir iş görme edimini yerine getirmek üzere devredip devretmediği araştırılmalıdır. Bu sebeple belirtilen esaslara uyularak, soyut ifadelere dayanmayan, iş güvenliği mevzuatına göre hangi işverenin/işverenlerin hangi önlemleri alması gerekeceği, bu önlemlerin işverence/işverenlerce alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı ve dayanağı mevzuat hükümleri ayrıntılarıyla irdelenerek, mevcut çelişkiyi giderecek şekilde, iş kazasının olduğu meslek kolu ile iş ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak kusur raporu ile sonuca gidilerek karar verilmesi gerekmektedir. Bunun yanında hükme esas alınan hesap raporunda 5510 sayılı Yasa uyarınca gerçek zarar hesabı yapılarak hesap raporu alınması ve davaya konu peşin sermaye tutarının artışlarla beraber tümünün değil sadece ilk peşin sermeye değerli gelir ve varsa sosyal yardım zammı üzerinden hesaplanması gerekirken bu hususlara riayet edilmemesi de isabetsizdir. Ayrıca hüküm fıkrasında geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri bölümünde davacı kurum tarafından rakamsal olarak bir faiz talebi bulunulmamasına karşın faize karar verilmesi ve bu tutarlara ilişkin faiz kaleminde tedavi gideri yerine mükerrer şekilde geçici iş göremezlik ibaresinin kullanılması da hatalıdır. Bu sebeplerle mahkemece, yukarıda belirtilen esaslara uyularak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 15.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    ......



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi