
Esas No: 2016/10734
Karar No: 2018/9496
Karar Tarihi: 15.11.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/10734 Esas 2018/9496 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 26/10/2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu %16 oranında malül kalan sigortalıya bağlanan peşin değerli gelir, geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderinden oluşan Kurum zararının davalılardan rücuan tahsili istemine ilişkin olup, 3. kişi konumunda olan davalı ... ve ... yönünden davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 21/4. maddesi, davalı işveren SS Narlıdere Küçük Sanayi Kooperatifi yönünden ise 21. maddesidir.
Mahkemece, davacı Kurum tarafından davalı SS Narlıdere Küçük Sanayi Kooperatifi aleyhine açılan ve diğer davalılar ... ve ... aleyhine açılan birleşen davanın kabulü ile 22.051,47 TL ilk PSD gelirin gelir onay tarihi olan 30.07.2010 tarihinden, 1.213,76.-TL geçici işgöremezlik ödeneği ile 261,21.-TL tedavi giderinin sarf ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı kuruma verilmesine karar verilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 21/4. maddesi üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre iş kazası veya meslek hastalığı üçüncü bir kişinin kastı veya kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalı veya hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunların çalışanlarına rücu edilebilir. Bu tür rücu davalarında kusurun belirlenmesinde, öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğu, ilgili ceza dosyası ile varsa hak sahipleri tarafından açılmış tazminat dosyaları celp edilip incelenip, dosya içeriğindeki tüm deliller birlikte takdir olunarak ve özellikle derdest ceza dosyasındaki kusur ile bu davadaki kusur raporları arasındaki çelişkiler de giderilerek belirlenmeli; kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, tarafların kusur oran ve aidiyetleri işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden alınacak bilirkişi raporu uyarınca saptanmalıdır. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 5510 sayılı Kanun"un 21., 4857 sayılı Kanun"un 77., İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
Yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde mahkemece öncelikle; ... ekip başı olarak kabul edilip sigortalı ... ile aynı kazada iskeleden düşerek yaralanan Kahraman Yaşar tarafından açıldığı tespit edilen İzmir 6 İş Mahkemesinin 2010/969 E sayılı tazminat dosyası da dikkate alınarak kusur oran ve aidiyeti belirlenmeli, davalılar ... ve ... 3. kişi kabul edilerek, 3. kişiler yönünden ise 5510 sayılı Yasanın 21. maddesinin 4. fıkrası uyarınca sorumlu olduğu tutarlar belirlenerek teselsül hükümlerine uygun şekilde davalıların sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
O hâlde, davacı Kurum ile davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halde birleşen dava davalılarından alınmasına, 15.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.