Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3036
Karar No: 2018/12680
Karar Tarihi: 24.12.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3036 Esas 2018/12680 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3036 E.  ,  2018/12680 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı vekili; müvekkili şirkete ait ... plaka sayılı aracın kasko poliçesi ile davalı ... şirketi nezdinde sigortalandığını, müvekkili şirkete ait olan aracın 04/07/2015 tarihinde sürücü ... idaresindeyken aşırı yağan yağmur nedeniyle ... Organize Bölgesi içerisinde yol üstünde aniden çıkan birikinti suyun içerisinden geçmesi sonucunda hasar aldığını, davalı ... şirketinin vermiş olduğu tarihsiz yazı ile "olayın belirtilen /beyan edilen şekilde olamayacağı tespit edilmiştir" denmek suretiyle herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine müvekkilince KDV dahil 79.000,00 TL"na satıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda aracın hasarlı haliyle değerinin ve ödenmesi gereken poliçe tutarındaki farkın belirlenmesinden sonra taleplerini ıslah etmek ve artırmak şartıyla şimdilik 10.000,00 TL alacaklarının olay tarihi olan 04/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile alınıp müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı şirket vekili; sigortalı anlatımlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve sigortalının gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunun tespit edildiğini, sigortalının gerçeğe aykırı beyanlarla müvekkili şirketi yanıltma çabasında olduğunu, olayın gerçekleşme şeklinin yanlış bildirildiğini ve TMK.nun 2. maddesi uyarınca sigorta ettirenin kötüniyetinin dosyadaki delil ve emarelerden tespit edilmekte ise bu durumun sigortacıya ispat külfeti yüklememesi gerektiğini, meydana gelen rizikonun teminat içinde kaldığı hususunun sigortalı tarafından ispat edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; açılan davanın kabulü ile 81.000,00 TL maddi tazminatın
    16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıya ait aracın davalı şirket nezdinde kaskolu olduğu ve 04/07/2015 tarihli rizikonun poliçe yürürlük süresi içerisinde meydana geldiği uyuşmazlık konusu değildir.
    Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nun 1409. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 1.5. maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.
    Bu ilkeler doğrultusunda somut olaya bakıldığında; 04/07/2015 tarihinde hava muhalefeti nedeniyle aracın yağmur sularına girmesi sonucunda, motor aksamında hasar meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davacı sigortalı vekili; söz konusu hasar anında aracı kullananın ... olduğunu ve sigortalı şirketin ortağı olan ... ’in ise hasar anında sürücünün yanında olduğunu iddia etmektedir. Davalı ... şirketi ise; ... ve ... ’in hasar anından önce bankada bulunduğu ve bankanın kamera kayıtlarına göre; bankadan çıktıktan sonra aracın sürücü koltuğuna
    ...’in oturduğu yan koltuğa ise ...’nın oturduğunu hasarın ise araç bu andan itibaren hareket ettikten sonra gerçekleştiğini, buna göre hasar anında aracı kullanan kişinin ... olduğunu ve ...’in de 15/09/2015 tarihine kadar sürücü belgesi yasaklılığı bulunduğundan hasarın teminat dışı kabul edilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme ise, davacının bu zararının sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tazminini talep edebileceği anlaşılmakla davacının maddi tazminat istekli davasının kabulü ile zararın teminat kapsamında kaldığını belirterek tazminata hükmetmiştir.
    Yukarıda ifade edildiği üzere, zararın teminat dışında kalmasına yol açan bir sebebin bulunduğunu ispat yükü davalı sigortacı üzerinde bulunmakta olup, kamera kayıtlarına göre bankadan çıktıktan sonra aracın sürücü koltuğunda ... bulunmaktadır. Ayrıca ...’in mahkemece tanık olarak alınan beyanında da; bankadan çıktıktan sonra aracı kendisinin kullandığını, kendisine gelen yoğun telefon nedeniyle ve yağmur da yağdığı için Sefa’nın kullanmasını istediğini, bu nedenle yer değiştirdiklerini hasar anında ...’nın kullandığını ve daha sonra su birikintisine girip çıktıktan sonra aracın stop ettiğini belirtmiştir.
    Dosya kapsamında yer alan bankanın kamera kayıtları ve ...’in beyanları birlikte değerlendirildiğinde; bankadan çıktıktan sonra aracın sürücüsünün ... olduğu sabit olduğuna göre davacı sigortalının doğru ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmakla somut olayda ispat yükünün yer değiştirdiğinin kabulü ile rizikonun teminat içinde kaldığının ispat yükü davacı sigortalıda olduğundan, aracın hasara uğradığı anda sürücüsünün ... değil de, ... olduğunu davacı sigortalı ispatlamalıdır. Ancak dosya kapsamına göre hasar anında Ahmet ile Sefa’nın yer değiştirdiği Sefa’nın o anda sürücü olduğu yalnızca beyana dayanmakta olup ispatlanamamıştır. Bu durumda ...’in de 15/09/2015 tarihine kadar sürücü ehliyeti yasaklılığı bulunduğuna göre söz konusu hasar teminat dışı olup mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 24/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi