19. Ceza Dairesi 2020/6809 E. , 2020/19858 K.
"İçtihat Metni"
1632 sayılı Kanuna aykırı davranmak suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, (Kapatılan) Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 24/03/2017 tarihli ve 2017/10 Esas ve 2017/61 Karar sayılı hükmünün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 04/11/2020 gün ve 2019/29801 Esas, 2020/13847 Karar sayılı kararıyla;
"Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında izin tecavüzü suçundan yürütülen yargılama sonucunda verilen mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edildiği ve dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakta ise de;
İncelemeye konu mahkumiyet kararının Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden sonra verilmesi nedeniyle 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 13/A maddesinin 5. fıkrasındaki atıf ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 272. Maddesine göre istinaf kanun yoluna tabi olduğu ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1. maddesinde yer alan 20/07/2016 tarihinden önce ilk derece mahkemelerince verilen hükümlerin temyiz incelemesinde bozulması üzerine mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda kurulacak ikinci hükümlerin de temyiz incelemesine tabi olacağı yönündeki düzenleme gözetildiğinde anılan karar yönünden daha önceden Yargıtayca verilmiş bir bozma kararının da bulunmadığı anlaşıldığından, esası incelenmeyen dosyanın istinaf incelemesinden geçirilmek üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE," karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/11/2020 gün ve Sayı: 16-2018/23113 sayılı yazısı ile;
" T.C. Anayasası"nda değişiklik öngören ve 21 Şubat 2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6771 sayılı Kanun, 16 Nisan 2017 tarihinde halkoyuna sunularak kabul edildikten sonra halk oylaması sonuçlarının 27 Nisan 2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanması ile yürürlüğe girmiş olup; anılan Kanun"un 17. maddesi ile Anayasa"ya eklenen Geçici 21. maddenin (E) fıkrasının son bendi;
"Kaldırılan askerî yargı mercilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya idari yargı mercilerine dört ay içinde gönderilir." şeklinde düzenlenmiştir.
Bu düzenlemenin, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden sonra yapıldığı dikkate alındığında, kanun koyucu tarafından kapatılan askeri mahkemeler tarafından verilen kararlar yönünden bilinçli olarak temyiz kanun yolunun tercih edildiği anlaşılmaktadır. Zira; bu dosyalar yönünden engel bir durum bulunmadığı halde istinaf incelemesinin öngörülmemesi veya 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1. maddesinde yer alan 20/07/2016 tarihinden önce ilk derece mahkemelerince verilen hükümlerin temyiz incelemesinde bozulması üzerine mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda kurulacak ikinci hükümlerin de temyiz incelemesine tabi olacağı yönündeki hükme benzer şekilde istinai bir düzenlemeye yer verilmemesi de bu görüşümüzü desteklemektedir.
Öte yandan, dosyanın istinaf incelemesinden geçirilmesi halinde, 20/07/2016 tarihinden önce veya sonra askeri mahkemelerce verilen kararlara karşı Askeri Yargıtay"da temyiz incelemesi için başvuran taraflar yönünden, kanun yoluna başvurmada hukuki güvenlik ilkesi ihlali, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde adil yargılanma hakkının ihlali sonuçlarını doğurabilecektir.
Belirtilen nedenlerle, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik esastan temyiz incelemesi yapılması gerekirken dosyanın istinaf incelemesi için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere tevdiine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM:
Yüksek Dairenizin itiraza konu 04/11/2020 gün ve 2019/29801 Esas, 2020/13847 Karar sayılı ilamının CMK"nın 308/2-3 maddesi kapsamında itirazımıza binaen ESASTAN İNCELENMESİ,
İtirazımızın yerinde görülmeyip reddi halinde yukarıda arz ettiğimiz itiraz nedenlerimizin bir kez de CMK 308/1-3 maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulunca tartışılması ve ilamın talebimiz doğrultusunda ESASTAN İNCELENMESİNE karar verilmek üzere dosyanın YÜKSEK YARGITAY CEZA GENEL KURULUNA tevdii itirazen arz ve talep olunur." isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 04/11/2020 gün ve 2019/29801 Esas, 2020/13847 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
(Kapatılan) Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 24/03/2017 tarihli ve 2017/10 Esas ve 2017/61 Karar sayılı mahkumiyet hükmünü içeren dosya yeniden görüşüldü:
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Dosya dizi 10"daki izin belgesinde sanığa yol süresi tanınıp tanımadığının belirtilmemesi ve aynı yıl içerisinde daha önce izin kullanıp kullanmadığının ve kullanmış ise o izinlerinde kendisine yol süresi verip verilmediğinin dava dosyası içerisindeki belgelerden belli olmaması karşısında, daha önce kullandığı izinlerde yol süresi verilip verilmediğinin araştırılması, verilmemiş ise yol süresi tanınmak suretiyle atılı suçun başlangıç tarihinin tespit edilmesi ve buna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Sanığın 01/01/2017 tarihinde yakalandığı kabul edilerek suç temadisi sonlandırılmış ise de; dosya içerisinde, sanığın 01/01/2017 tarihinde yakalandığına ilişkin yakalama tutanağının bulunmadığı, sanığın nerede, ne zaman ve ne şekilde ele geçirildiğine (Kendiliğinden/yakalanarak) ilişkin tutanağın dosyaya ithal edilmesinden, bu bağlamda, suçun bitim tarihinin ve sanığın ele geçiriliş biçiminin (maddi vakanın) hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulmasından sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında TCK’nın 53.maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.